| izin verilen en geniş ölçüde hariç tutulmuştur |
excluded to the fullest extent permitted |
izin verilen en geniş ölçüde hariç tutulmuştur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| hariç tutulmuştur |
is excluded |
| başka talepler hariç tutulmuştur |
further claims are excluded |
| hariç tutulmuştur |
are hereby excluded |
| aşağıdakiler özellikle hariç tutulmuştur |
the following are specifically excluded |
| almak. hariç tutulmuştur |
g.e.t. is excluded |
| satıcının başka bir yükümlülüğü hariç tutulmuştur |
any further liability of the seller is excluded |
| aşağıdakiler hariç tutulmuştur |
the following are excluded |
| yukarıdakilerin haricinde tüm sorumluluklar hariç tutulmuştur. |
all liability is excluded with the exception of the above. |
| d bölümü altında hariç tutulmuştur |
excluded under part d |
| izin verilen en geniş ölçüde |
fullest extent allowed |
| izin verilen en geniş ölçüde |
fullest extent allowable |
| izin verilen en geniş ölçüde uygulanabilir |
enforceable to the fullest extent permitted |
| yasalarca izin verilen en geniş ölçüde uygulanabilir. |
enforceable to the fullest extent permitted by law. |
| en geniş ölçüde izin verilen yasa |
fullest extent permitted law |
| o geçerli yasa uyarınca izin verilen en geniş ölçüde |
o the fullest extent permissible under applicable law |
| zorunlu yasaların izin verdiği ölçüde hariç |
except to the extent permitted by mandatory laws |
| yasaların izin verdiği ölçüde hariç |
excluded to the extent permitted by law |
| buna göre sorumlu tutulmuştur |
accordingly held responsible |
| bütün bileşenler listeli veya ayrı tutulmuştur |
all components are listed or exempted |
| son 90 için dosyalama şartlarına tabi tutulmuştur. |
has been subject to such filing requirements for the past 90 |
| ekstrüzyona tabi tutulmuştur |
are extruded from |
| takdir edilmiş ya da amortismana tabi tutulmuştur. |
appreciated or depreciated. |
| hesap defterleri tutulmuştur |
books of account have been kept |
| değişiklikler minimumda tutulmuştur |
changes have been kept to a minimum |
| düz çizgi yöntemi kullanılarak amortismana tabi tutulmuştur |
depreciated using the straight-line method |
| suçlardan sorumlu tutulmuştur |
has been held accountable for crimes |
| izin verilen hariç tutma |
permissible exclusion |
| kanunen izin verilen ve hariç |
permitted by law and except |
| izin verilen ölçüde |
to the extent permitted |
| izin verilen ölçüde |
to the fullest extent permitted |
| izin verilen ölçüde |
to the maximum extent permitted |
| izin verilen ölçüde |
to the fullest extent permissible |
| izin verilen ölçüde |
to the extent allowed |
| izin verilen ölçüde |
to the full extent permitted |
| geçerli yasa uyarınca izin verilen ölçüde |
to the fullest extent permissible pursuant to applicable law |
| yasal olarak izin verilen ölçüde |
to the extent legally permitted |
| izin verilen azami ölçüde |
maximum extent permissible |
| geçerli yasalarca izin verilen ölçüde |
to the full extent permissible by applicable law |
| izin verilen ölçüde |
to the extent authorized |
| uygulanabilir yasa uyarınca izin verilen ölçüde |
to the fullest extent permissible under applicable law |
| izin verilen ölçüde |
to the full extent permissible |
| geçerli yasa uyarınca izin verilen ölçüde |
to the extent permissible under applicable law |
| geçerli yasa uyarınca izin verilen ölçüde |
to the fullest extent permitted under applicable law |
| geçerli yasada izin verilen ölçüde |
to the extent allowed under applicable law |
| geçerli yasada izin verilen ölçüde |
to the extent permitted under applicable law |
| izin verilen ölçüde |
to the maximum extent allowed |
| sadece izin verilen ölçüde |
only to the extent permitted |
| izin verilen ölçüde |
allowed to the extent |
| izin verilen azami ölçüde uygulanacaktır |
shall be enforced to the maximum extent permissible |
| izin verilen ölçüde |
to the greatest extent permitted |