floresan aktive hücre sıralayıcısı

floresan aktive hücre sıralayıcısı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
floresan aktive hücre sıralayıcısı fluorescence-activated cell sorter

floresan aktive hücre sıralayıcısı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
floresan aktive hücre sıralama fluorescence activated cell sorting
hücre sıralayıcısı cell sorter
floresanla aktive olan hücre yüzleri fluorescence-activated cell facs
aktive edilmiş öldürücü hücre activated killer cell
şekil sıralayıcısı shape sorter
yumurta sıralayıcısı egg sorter
slayt sıralayıcısı slide sorter
tepsisi sıralayıcısı tilt tray sorter
renk sıralayıcısı color sorter
slayt sıralayıcısı görünümü slide sorter view
sürgülü ayakkabı sıralayıcısı sliding shoe sorter
şişe sıralayıcısı bottle sorter
sayfa sıralayıcısı page sorter
paket sıralayıcısı package sorter
boyut sıralayıcısı size sorter
floresan hücre sıralama fluorescence cell sorting
hücre-hücre cell-to-cell
hücre-hücre yapışması cell-cell adhesion
hücre hücre iskeleti cell cytoskeleton
hücre-hücre birleşimleri cell-cell junctions
hücre-hücre etkileşimleri cell-cell interactions
hücre-hücre teması cell-cell contact
hücre-hücre iletişimi cell-cell communication
t hücre-b hücre sınırında at the t cell- b cell border
hücre-hücre yapışma molekülleri cell-cell adhesion molecules
aktive edici astenopi accommodative asthenopia
aktive activated
aktive edilmiş alümina activated alumina
aktive edilmiş maden activated mine
aktive edilmiş reçine activated resin
aktive activates
asil aktive edici enzim acyl-activating enzyme
osteoklast aktive edici faktör osteoclast-activating factor
retiküler aktive sistemi reticular activating system
aktive edilebir shiftable
aktive olmamış unactivated
aktive olabilir activable
aktive parsiyel tromboplastin zamanı activated partial thromboplastin time
aktive edildi is activated
aktive edilmiş pıhtılaşma zamanı activated clotting time
aktive edici mutasyonlar activating mutations
aktive edilebilen activatable
hesabınız aktive edildi your account has been activated
aktive olmak become activated
kendinden aktive self-activated
nefes aktive breath actuated
bir aktivasyon kodu kullanarak aktive edin activate using an activation key
aktive olmak to be activated
trombosit aktive edici faktör platelet activating factor
aktive edici ajan activating agent