| bu tarafların işlem yapmayı kabul etmelerini gerektirir. |
requires that these parties agree to process |
bu tarafların işlem yapmayı kabul etmelerini gerektirir. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kabul etmelerini sağla |
have them agree |
| bu tarafların anlaşmasını gerektirir |
requires that these parties agree |
| yapmayı gerektirir |
entails doing |
| yapmayı gerektirir |
it entails doing |
| bir şey yapmayı gerektirir |
requires to do something |
| devam etmelerini sağla |
keep them going |
| tahmin etmelerini sağla |
keep them guessing |
| fark etmelerini sağla |
make them realize |
| kontrol etmelerini isteyin |
ask them to check |
| hareket etmelerini sağla |
keep them moving |
| hareket etmelerini sağla |
get them moving |
| acele etmelerini söyle |
tell them to hurry |
| tekrar etmelerini sağla |
make them repeat |
| merak etmelerini sağladı |
left them wondering |
| hareket etmelerini istiyoruz |
we require them to act |
| takdir etmelerini sağla |
make them appreciate |
| acele etmelerini sağla |
make them hurry |
| kontrol etmelerini sağla |
have them checked |
| devam etmelerini teşvik edin |
encourage them to continue |
| hareket etmelerini isteyin |
ask them to move |
| kar elde etmelerini sağlamak |
enabling them to profit |
| onları meşgul etmelerini sağlamak |
empower them to engage |
| takip etmelerini sağlamak |
getting them to follow |
| insanların endişe etmelerini önleme |
stop people from worrying |
| bizden nefret etmelerini tercih ederim |
i prefer that they would hate us |
| kavga etmelerini sağla |
make them fight |
| kar etmelerini sağlama |
enable them to profit |
| tekrar etmelerini sağla |
have them repeat |
| devam etmelerini istedi |
wanted them to move on |
| herkese ziyaret etmelerini öneririm |
i recommend everyone visit |
| onları yok etmelerini gör |
see them destroy |
| takip etmelerini sağla |
make them follow |
| müşterilerin tecrübe etmelerini sağlar |
allows customers to experience |
| onlarla rekabet etmelerini engellemek |
preventing them from competing with |
| tekrar etmelerini istedim |
i asked them to repeat |
| tahmin etmelerini istemek |
asking them to predict |
| kavga etmelerini izleyin |
watch them fight |
| insanların sizi eleştirerek rahatsız etmelerini sağlayın |
have people annoyed you by criticizing |
| takdir etmelerini sağlar |
makes them appreciate |
| hangi onları elde etmelerini sağlar |
which allow them to obtain |
| teklif etmelerini sağladı |
led them to propose |
| rekabet etmelerini sağlayın |
make them compete |
| teslim etmelerini sağlar |
enables them to deliver |
| teslim etmelerini bekle |
expect them to deliver |
| tarafların kabul edebileceği gibi |
as the parties may agree |
| tarafların her biri basitleştirilmiş gümrükleri kabul edecek veya muhafaza edecektir. |
each party shall adopt or maintain simplified customs |
| tarafların her biri, yetki alanını kabul eder. |
each party hereby consents to the jurisdiction |
| tarafların ilişkili olduğu kabul edilir |
parties are considered to be related |
| özel dikkatle işlem yapmayı hak ediyor |
deserves handling with special care |
| herhangi bir işlem yapmayı gerektir |
require any action from |