certain size range

certain size range teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
certain size range belirli boyut aralığı

certain size range terimi için benzer kelimeler ve anlamları
certain size belirli boyut
above a certain size belirli bir boyutun üstünde
a certain size belirli bir boyut
over a certain size belirli bir boyuttan fazla
grow to a certain size belirli bir boyuta büyümek
from a certain size belirli bir boyuttan
of a certain size belirli bir boyutta
beyond a certain size belirli bir boyutun ötesinde
certain range belirli aralık
within a certain range belirli bir aralıkta
in a certain range belirli bir aralıkta
a certain range belirli bir aralık
a certain model range of frequency converters belirli bir model frekans dönüştürücü
certain date range belirli tarih aralığı
a certain age range belirli bir yaş aralığı
size range boyut aralığı
range in size boyut aralığı
range in size from boyut aralığı
particle size range parçacık büyüklüğü aralığı
size and range boyut ve aralık
complete size range tam boyut aralığı
can range in size boyut olarak değişebilir
large size range büyük boyut aralığı
has a particle size range parçacık boyutu aralığına sahip
product size range ürün boyut aralığı
nominal size range nominal boyut aralığı
grain size range tane büyüklüğü aralığı
smaller size range daha küçük boyut aralığı
the size range from boyut aralığı
lot size range parti büyüklüğü aralığı
size-range of particles parçacıkların boyut aralığı
nano-size range nano boyut aralığı
no projection of fragments of appreciable size or range is t kayda değer boyutta veya aralıkta parçaların projeksiyonu t
mesh size range örgü boyutu aralığı
size of the range aralığın boyutu
annuity certain yıllık gelir kesinliği
certain belli
death and taxes, certain as kesin olarak ölüm ve vergiler
for certain kesin olarak
in this world nothing is certain but death and taxes bu dünyada hiçbir şey kesin değil, ölüm ve vergiler
to a certain extent bir ölçüde
make certain kesinleştirmek
under certain conditions belirli koşullar altında
under certain circumstances belirli şartlar altında
i am certain eminim
to be certain belli olmak
to a certain degree belli bir dereceye kadar
certain amount belirli bir miktar
at a certain point belirli bir noktada
in a certain way bir şekilde