| biri için uygun veya |
eligible for one or |
biri için uygun veya terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| herhangi biri veya her biri |
any or every |
| her biri veya herhangi biri |
each or any |
| her biri için beşte biri |
one fifth for each |
| ünlü biri, tanınmış biri |
a celebrity |
| biri ile biri arasında |
between one and another |
| her biri üçte biri |
one third each |
| biri onda biri |
one tenth the size |
| biri artı biri ne kadar? |
how much is one plus one? |
| dörtte biri ile üçte biri |
one fourth to one third |
| beşte biri ve üçte biri |
one fifth and one third |
| herhangi biri için uygun |
are suited for any |
| takdire şayan biri için uygun |
is admirably suited to someone |
| her biri için uygun |
appropriate for each |
| herhangi biri veya tümü için |
for any or all |
| konu motorlu taşıtın değeri veya her biri için belirtilen hak talebi |
value of the subject motor vehicle or stated claim for each |
| iddiaların herhangi biri veya tümü için |
for any or all claims |
| aşağıdaki amaçlardan biri veya her ikisi için |
for either or both of the following purposes |
| uygun veya uygun değil |
fit or unfit |
| gerekli, uygun veya uygun |
necessary, convenient or expedient |
| uygun maliyet olarak gerçeğe uygun değer veya yeniden değerleme |
fair value or revaluation as deemed cost |
| gerçeğe uygun değerindeki kümülatif değişim kar veya zararda muhasebeleştirilir veya |
the cumulative change in fair value recognised in profit or |
| yazılı veya sözlü olsun veya olmasın tavsiye veya bilgi yok |
no advice or information, whether oral or written, obtained |
| garanti veya açık veya zımni veya satılabilirlik, uygunluk |
no warranty, express or implied, or merchantability, fitness |
| en uygun fiyatlardan biri |
one of the most affordable |
| biri uygun gördüğünde |
as one sees fit |
| en uygun özelliklerden biri |
one of the most convenient features |
| taraflar, her biri usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş olarak hareket eder. |
the parties hereto, each acting through its duly authorized |
| her biri uygun |
each conforming |
| uygun biri |
she has a fit |
| çok uygun biri |
someone so eligible |
| her biri için öncelik ekseni için finansman |
funding for each a priority axis |
| etkin olarak çalışan kişiler için uygun ve uygun gereksinimler |
fit and proper requirements for persons who effectively run |
| herhangi biri veya hepsi |
any or all |
| biri veya diğeri |
one or the other |
| herhangi biri veya daha fazlası |
any one or more |
| veya herhangi biri |
or any |
| aşağıdakilerden biri veya daha fazlası |
one or more of the following |
| biri veya ikisi |
one or both |
| veya başka biri |
or anyone else |
| veya ikisinden biri yalnız |
or either of them alone |
| herhangi bir şey veya herhangi biri |
anything or anyone |
| böyle veya herhangi biri |
any or all such |
| ikisinden biri veya her ikisinden |
from either or both |
| bu koşullardan herhangi biri geçersiz sayılırsa, geçersiz veya |
if any of these conditions shall be deemed invalid, void, or |
| veya başka biri |
or other person |
| ebeveynlerden biri veya ikisi |
one or both parents |
| girişimi aşağıdakilerden biri veya birkaçı ile düzeltmeye çalışın |
try to correct the interference by one or more of the follow |
| şirket veya başka biri |
company or anyone else |
| tarafların her biri basitleştirilmiş gümrükleri kabul edecek veya muhafaza edecektir. |
each party shall adopt or maintain simplified customs |
| veya ikisinden biri |
of either or both |