| tüm ihtiyaçları için sağlamak |
provide for all their needs |
tüm ihtiyaçları için sağlamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| dünyanın herkesin ihtiyaçları için yeterince var, ancak herkesin ihtiyaçları için değil; |
the world has enough for everyone's needs, but not everyone' |
| tüm ihtiyaçları karşılamak için |
to accommodate all needs |
| tüm ihtiyaçları karşılamak için. |
to address all needs. |
| temel ihtiyaçları sağlamak |
provide basic needs |
| ihtiyaçları karşılamasını sağlamak |
ensure that it meets the needs |
| temel ihtiyaçları sağlamak |
provide for basic needs |
| tüm ihtiyaçları karşıla |
cover all needs |
| tüm ihtiyaçları karşıla |
meet all the needs |
| tüm ihtiyaçları |
all they need |
| tüm ihtiyaçları |
all their needs |
| tüm ihtiyaçları |
all it needs |
| tüm ihtiyaçları en iyi şekilde karşılayan |
that best cover all the needs |
| tüm seslerin duyulmasını sağlamak için. |
to ensure that all voices are heard. |
| 7.1.4. netlik sağlamak için tüm mülkiyet haklarınızı saklı tutarsınız. |
7.1.4. for clarity, you retain all of your ownership rights |
| tüm çalışanlar için güvenli bir çalışma ortamı sağlamak |
ensuring a safe working environment for all employees |
| böyle olmasını sağlamak için tüm makul özen gösterilmiş olması |
having taken all reasonable care to ensure that such is the case |
| sağlamak için gerekli tüm önlemleri aldım |
i have taken all the necessary measures to ensure |
| olmasını sağlamak için tüm makul özen gösterilmiş olması, |
having taken all reasonable care to ensure that such is the |
| tüm örnekleri sağlamak için |
to ensure that all samples |
| tüm askerler için çamaşırhane sağlamak |
provide laundry for all military |
| sağlamak için gerekli tüm adımları atar |
shall take all necessary steps to ensure |
| tüm araştırmalar tüm müşteriler için uygun olmayabilir. |
all research may not be available to all clients. |
| tüm haklar istisnasız tüm çocuklar için geçerlidir. |
all rights apply to all children without exception. |
| ihtiyaçları için |
for the needs of |
| bu ihtiyaçları karşılamak için |
to meet those needs |
| bireysel ihtiyaçları daha iyi karşılamak için |
to better meet individual needs |
| ihtiyaçları karşılamak için uyarlanmış |
tailored to meet the needs |
| ofis ihtiyaçları için |
for office needs |
| ihtiyaçları için uygun |
suited for their needs |
| gelişen ihtiyaçları karşılamak için |
to meet evolving needs |
| ihtiyaçları için savunucu |
advocate for their needs |
| ihtiyaçları karşılamak için yönetmek |
managing to meet the needs |
| ihtiyaçları için en uygun |
best suited for their needs |
| ihtiyaçları karşılamak için özel olarak üretilmiştir |
tailor-made to meet the needs |
| bu ihtiyaçları karşılamak için yeterli |
sufficient to cover these needs |
| ihtiyaçları karşılamak için gereken eylemler |
actions required to address the needs |
| bir ürün için müşteri ihtiyaçları |
customer needs for a product |
| ihtiyaçları karşılamak için adapte olun |
adapt to meet the needs |
| ihtiyaçları için yetersiz |
insufficient for their needs |
| başka bir yerde ihtiyaçları karşılamak için |
to meet needs elsewhere |
| farklı ihtiyaçları karşılamak için |
to meet diverse needs |
| benzersiz ihtiyaçları karşılamak için |
to address the unique needs |
| eğitim ihtiyaçları için |
for educational needs |
| özel ihtiyaçları olan çocuklar için |
for children with special needs |
| ihtiyaçları karşılamak için yeterli |
adequate to meet the needs |
| ihtiyaçları karşılamak için tasarlandı |
are geared to meet the needs |
| çeşitli ihtiyaçları karşılamak için |
to meet various need |
| ihtiyaçları karşılamak için uygun |
suited to meet the needs |
| çok çeşitli ihtiyaçları karşılamak için |
to meet a wide range of needs |
| kamu ihtiyaçları için el koyma |
confiscation for public needs |