gümrük mevzuatının kapsadığı faaliyetlerde bulunur

gümrük mevzuatının kapsadığı faaliyetlerde bulunur teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
gümrük mevzuatının kapsadığı faaliyetlerde bulunur is involved in activities covered by customs legislation

gümrük mevzuatının kapsadığı faaliyetlerde bulunur terimi için benzer kelimeler ve anlamları
faaliyetlerde bulunur undertakes activities
faaliyetlerde bulunur engages in activities
çeşitli faaliyetlerde bulunur undertakes several activities
faaliyetlerde bulunur it undertakes activities
belli faaliyetlerde bulunur undertakes certain activities
yasal faaliyetlerde bulunur engages in lawful activities
aktif olarak faaliyetlerde bulunur actively engages in activities
ab mevzuatının aktarılması transposition of eu legislation
ab mevzuatının parçaları pieces of eu legislation
ab mevzuatının uygulanması implementation of eu legislation
2013 mevzuatının bir parçası part of 2013 legislation
ab mevzuatının uygulanması implementing eu legislation
çevre mevzuatının uygulanması application of environmental legislation
avrupa mevzuatının şartları requirements of european legislation
bir başvuruda bulunur ya da yanlış o içeren bir talepte bulunur submits an application or files a claim containing a false o
e yasaların öngördüğü şekilde temyizde bulunur ve meşruiyetini savunmak için istekte bulunur e appeals as envisaged by law, and file requests to defend his legitimate
bu anlaşmanın kapsadığı faaliyetler activities covered by this agreement
hesapların kapsadığı süre period covered by the accounts
operasyonel programın kapsadığı bölge region covered by the operational programme
sözleşmenin kapsadığı alan the area covered by the contract
uyumlaştırılmış bir standardın kapsadığı bir inşaat ürünü a construction product covered by a harmonised standard
bu raporun kapsadığı süre period covered by this report
bu anlaşmanın kapsadığı konular subjects covered by this agreement
tüketimi kapsadığı noktanın altını çizin underline the point that it covered consumption
kapsadığı bulundu has been found to cover
anlaşmanın kapsadığı konular matters covered by the treaty
kapsadığı gibi as it encompasses
kapsadığı hizmetler services it covers
kapsadığı düşünülüyor thought to encompass
denetimin kapsadığı süre period covered by the audit
sözleşmenin kapsadığı malzeme material covered by the contract
raporun kapsadığı süre. period covered by the report.
fikri mülkiyet haklarının kapsadığı içerik için for content that is covered by intellectual property rights
kapsadığı kabul edilir is deemed to encompass
sözleşmenin kapsadığı konular matters covered by the convention
maruz kalma senaryosunun kapsadığı süreçler ve faaliyetler processes and activities covered by the exposure scenario
kapsadığı gelişme encompassed development
kapsadığı bölge the territory it covers
gümrük lisanslı gümrük antreposu customs licensed bonded warehouse
faaliyetlerde bulunmak engage in activities
faaliyetlerde bulunmak engaged in activities
faaliyetlerde bulunmak undertake activities
faaliyetlerde bulunmak engaging in activities
olağan faaliyetlerde zarar loss on ordinary activities
yasa dışı faaliyetlerde bulunmak engage in illegal activities
ticari faaliyetlerde bulunmak engage in business activities
faaliyetlerde bulunmak engage activities
faaliyetlerde bulunmak engage in operations
tüm faaliyetlerde in all activities
faaliyetlerde bulunduğunda when engaged in activities