| uyumlaştırılmış bir standardın kapsadığı bir inşaat ürünü |
a construction product covered by a harmonised standard |
uyumlaştırılmış bir standardın kapsadığı bir inşaat ürünü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bu anlaşmanın kapsadığı faaliyetler |
activities covered by this agreement |
| hesapların kapsadığı süre |
period covered by the accounts |
| operasyonel programın kapsadığı bölge |
region covered by the operational programme |
| sözleşmenin kapsadığı alan |
the area covered by the contract |
| bu raporun kapsadığı süre |
period covered by this report |
| bu anlaşmanın kapsadığı konular |
subjects covered by this agreement |
| tüketimi kapsadığı noktanın altını çizin |
underline the point that it covered consumption |
| kapsadığı bulundu |
has been found to cover |
| anlaşmanın kapsadığı konular |
matters covered by the treaty |
| kapsadığı gibi |
as it encompasses |
| kapsadığı hizmetler |
services it covers |
| gümrük mevzuatının kapsadığı faaliyetlerde bulunur |
is involved in activities covered by customs legislation |
| kapsadığı düşünülüyor |
thought to encompass |
| denetimin kapsadığı süre |
period covered by the audit |
| sözleşmenin kapsadığı malzeme |
material covered by the contract |
| raporun kapsadığı süre. |
period covered by the report. |
| fikri mülkiyet haklarının kapsadığı içerik için |
for content that is covered by intellectual property rights |
| kapsadığı kabul edilir |
is deemed to encompass |
| sözleşmenin kapsadığı konular |
matters covered by the convention |
| maruz kalma senaryosunun kapsadığı süreçler ve faaliyetler |
processes and activities covered by the exposure scenario |
| kapsadığı gelişme |
encompassed development |
| kapsadığı bölge |
the territory it covers |
| çok daha yüksek bir standardın |
of a much higher standard |
| böyle yüksek bir standardın |
of such a high standard |
| benzer bir standardın |
of a similar standard |
| çok fakir bir standardın |
of a very poor standard |
| kabul edilebilir bir standardın altında |
below an acceptable standard |
| yeterli bir standardın izlenmesi |
pursuit of an adequate standard |
| belirli bir standardın |
of a certain standard |
| tek tip bir standardın getirilmesi |
introduction of a uniform standard |
| nispeten yüksek bir standardın |
of a relatively high standard |
| inşaat demiri ürünü |
rebar product |
| standardın ayarlanması |
setting the standard |
| standardın altında |
below standard |
| en yüksek standardın |
of the highest standard |
| standardın üstünde |
above standard |
| standardın |
of the standard |
| standardın ötesinde |
beyond the standard |
| standardın altına düşmek |
fall below standard |
| standardın gereklilikleri |
requirements of the standard |
| standardın kapsamı |
scope of the standard |
| bu standardın hükümleri |
provisions of this standard |
| bu standardın |
of this standard |
| standardın güvenilirliği |
reliability of the standard |
| en yüksek standardın |
of the very highest standard |
| bu standardın amaçları için |
for the purposes of this standard |
| bu standardın kapsamı |
scope of this standard |
| standardın altına düşüyor |
falls below the standard |
| standardın belgelendirilmesi |
certification of the standard |
| en yüksek standardın sağlanması |
providing the highest standard |