| birey olarak hareket eder |
that acts as an individual |
birey olarak hareket eder terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| temsil eder, garanti eder ve kabul eder |
represents, warrants and agrees |
| kabul eder ve hareket eder |
accepts and acts |
| taraflar, her biri usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş olarak hareket eder. |
the parties hereto, each acting through its duly authorized |
| bir birey elde eder |
an individual attains |
| savunucu olarak hareket eder |
acts as an advocate |
| aracı olarak hareket eder |
acts as an intermediary |
| ajan olarak hareket eder |
acts as an agent |
| temsilci olarak hareket eder |
acts as representative |
| esas olarak hareket eder |
acts mainly on |
| başkan olarak hareket eder |
shall act as chairman |
| uyarı olarak hareket eder |
acts as a warning |
| organizatör olarak hareket eder |
acts as an organizer |
| bilgilendirici olarak hareket eder |
acts as informer |
| büyükelçi olarak hareket eder |
acts as an ambassador |
| katip olarak hareket eder |
shall act as clerk |
| sekreter olarak hareket eder |
acts as secretary |
| pazarlamacı olarak hareket eder |
acts as marketer |
| engel olarak hareket eder |
acts as an obstacle |
| son mahkeme olarak hareket eder |
acts as the final court |
| sadece bir ajan olarak hareket eder |
acts solely as an agent |
| ile koordineli olarak hareket eder |
acts in coordination with |
| komisyoncu olarak hareket eder |
acts as a commission agent |
| birey olarak |
as an individual |
| birey olarak |
as individuals |
| bir birey olarak |
as a person |
| sizi bir birey olarak tanımlar |
identifies you as an individual |
| birey olarak büyümek |
grow as an individual |
| tek bir birey olarak |
as a single individual |
| birey olarak öğrenciler |
students as individuals |
| kişisel olarak tanımlanabilir birey |
personally identifiable individual |
| çalışanlar birey olarak |
employees as individuals |
| özel bir birey olarak |
as a private individual |
| birey olarak olsun |
whether as an individual |
| kendilerini birey olarak algılamak |
perceive themselves as individuals |
| birey olarak |
as a individual. |
| toplu veya birey olarak |
as a collective or individuals |
| birey olarak herkes |
everyone as individuals |
| birey olarak eğitim |
education as individuals |
| beni birey olarak biçimlendirdi |
shaped me as an individual |
| birey olarak kişi |
person as an individual |
| sen birey olarak |
you as an individual |
| ya bir birey olarak |
i, either as an individual |
| bir bütün olarak birey |
the individual as a whole |
| birey, işletme veya başka bir kuruluş olarak |
as an individual, business, or other organization |
| temsil eder ve garanti eder |
represents and warrants |
| temsil eder ve garanti eder |
represents and warrants that |
| kabul eder ve taahhüt eder |
agrees and undertakes |
| kabul eder ve kabul eder |
accepts and agrees |
| temsil eder ve kabul eder |
represents and agrees |
| açıkça kabul eder ve kabul eder |
expressly acknowledges and agrees |