| ile koordineli olarak hareket eder |
acts in coordination with |
ile koordineli olarak hareket eder terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| koordineli gelişimi teşvik eder |
promotes the coordinated development |
| ve ile koordineli olarak |
and in coordination with |
| kızıl haç ile koordineli olarak |
in coordination with the red cross |
| avrupa komisyonu ile koordineli olarak. |
in coordination with the european commission. |
| unodc ile koordineli olarak |
in coordination with unodc |
| koordineli hareket |
coordinated motion |
| koordineli hareket |
coordinated movement |
| koordineli bir hareket |
a coordinated movement |
| düzgün koordineli hareket |
smooth coordinated movement |
| yasal olarak koordineli olarak |
in coordination with legal |
| temsil eder, garanti eder ve kabul eder |
represents, warrants and agrees |
| kabul eder ve hareket eder |
accepts and acts |
| taraflar, her biri usulüne uygun olarak yetkilendirilmiş olarak hareket eder. |
the parties hereto, each acting through its duly authorized |
| ile koordineli projeler |
projects in coordination with |
| birbirleri ile koordineli |
are coordinated each other |
| koordineli olarak |
coordinal |
| koordineli olarak |
in coordination with |
| koordineli olarak |
as coordinated |
| koordineli olarak |
as coordinated with |
| koordineli olarak |
via a coordinated |
| koordineli olarak yapılmış |
made in coordination with |
| koordineli olarak |
in a coordinated |
| bütünlük ile hareket eder |
acts with integrity |
| amaç ile hareket eder |
moves with purpose |
| çoğunluk ile hareket eder |
acts by majority |
| vücut ile hareket eder |
moves with the body |
| çok boyutlu izleyici ile hareket eder. |
as acts with multitudinous audience. |
| basit çoğunluk ile hareket eder |
acts by a simple majority |
| kişi ile hareket eder |
moves with the person |
| ile uyumlu hareket eder |
shall act in compliance with |
| savunucu olarak hareket eder |
acts as an advocate |
| aracı olarak hareket eder |
acts as an intermediary |
| ajan olarak hareket eder |
acts as an agent |
| temsilci olarak hareket eder |
acts as representative |
| esas olarak hareket eder |
acts mainly on |
| başkan olarak hareket eder |
shall act as chairman |
| uyarı olarak hareket eder |
acts as a warning |
| organizatör olarak hareket eder |
acts as an organizer |
| bilgilendirici olarak hareket eder |
acts as informer |
| büyükelçi olarak hareket eder |
acts as an ambassador |
| katip olarak hareket eder |
shall act as clerk |
| sekreter olarak hareket eder |
acts as secretary |
| pazarlamacı olarak hareket eder |
acts as marketer |
| engel olarak hareket eder |
acts as an obstacle |
| son mahkeme olarak hareket eder |
acts as the final court |
| sadece bir ajan olarak hareket eder |
acts solely as an agent |
| birey olarak hareket eder |
that acts as an individual |
| komisyoncu olarak hareket eder |
acts as a commission agent |
| koordineli |
coordinately |
| koordineli yaklaşım |
coordinated approach |