| önerilen ancak gerekli değil |
recommended but not required |
önerilen ancak gerekli değil terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| izin verildi ancak gerekli değil |
permitted but not required |
| önerilen ancak zorunlu değildir |
recommended but not mandated |
| ancak bu ancak |
yet this however |
| ancak, ancak |
but were, however, |
| gerekli veya önerilen |
required or recommended |
| önerilen ya da gerekli |
recommended or required |
| ancak gerekli |
however necessary |
| gerekli ancak sağlanmayan malzemeler |
materials required but not provided |
| ancak her zaman gerekli |
it is however always necessary |
| ancak gerekli olacak |
will however be needed |
| ancak sürekli çabalar gerekli |
but sustained efforts are necessary |
| ancak gerekli |
is however needed |
| tavsiye edilebilir ancak gerekli değildir |
advisable but not required |
| takdir ancak gerekli değildir |
appreciated but is not required |
| gerekli, ancak sağlanmadı |
required, but not provided |
| teşvik edilir ancak gerekli değildir |
is encouraged but not required |
| ancak, gerekli |
it is, however, necessary |
| arzu edilir, ancak gerekli değildir |
is desirable but not essential |
| hamile bir kadına ancak açıkça gerekli ise verilmelidir |
should be given to a pregnant woman only if clearly needed |
| ancak gerekli olabilir |
however necessary it may be |
| ancak gerekli olabilir |
however it may become necessary |
| depozito gerekli, ancak |
deposit is required but is |
| önerilen değil |
not recomendable |
| önerilen bir uygulama değil |
is not a recommended practice |
| vadesi geçmiş ancak bozulmuş değil |
past due but not impaired |
| ancak olası değil |
however unlikely |
| ancak hepsi bu kadar değil |
but that's not all |
| ancak makul bir bakımdan daha az değil |
but no less than a reasonable degree of care |
| ancak umrumda değil |
but i don't care |
| esasen ancak münhasıran değil |
mainly but not exclusively |
| ancak değil |
not however |
| ancak durum böyle değil |
it is not the case however |
| ancak orada değil |
but there's not |
| ancak içerik değil |
but not content |
| yayınlandı ancak henüz etkili değil |
issued but not yet effective |
| ancak bu değil |
but that's not it |
| ancak bu doğru değil |
but that's not true |
| ancak formüllerle sınırlı değil |
but not limited to formulae |
| ancak bu değil |
this does not, however |
| ancak, ip adresiniz ve çereziniz hiçbirine bağlı değil. |
however, your ip address and cookie is not connected to any |
| ancak ödemelerle sınırlı değil |
but not limited to payments |
| ancak artık değil |
but isn't anymore |
| ancak 18 aydan fazla değil |
but not more than 18 months |
| ancak o kadar da kötü değil |
but it's not that bad |
| ancak toplam güvence değil |
but not total reassurance |
| dünyanın herkesin ihtiyaçları için yeterince var, ancak herkesin ihtiyaçları için değil; |
the world has enough for everyone's needs, but not everyone' |
| etkin, ancak etkin değil |
is enabled but not |
| ancak mümkün değil |
however improbable |
| ancak öyle değil |
however so that neither |
| ancak bunlarla sınırlı değil |
though not limited to |