konuyu gündeme getirmeden önce

konuyu gündeme getirmeden önce teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
konuyu gündeme getirmeden önce before raising the issue

konuyu gündeme getirmeden önce terimi için benzer kelimeler ve anlamları
genelliğe sınırlama getirmeden without limitation to the generality
başka yasal işlemlere halel getirmeden without prejudice to any other legal actions this may incur
hiçbir yasal zorunluluk getirmeden without imposing any legal obligation on
konuyu gündeme getirdi raised the matter
bu konuyu gündeme getirmek raise this matter
bu konuyu gündeme getirmek raising this issue
konuyu gündeme getiriyor brings up the issue
konuyu gündeme getirdi brought up the subject
konuyu gündeme getiriyor brings up the matter
konuyu gündeme getirmek bring up the point
konuyu gündeme getirdi brought up the topic
bu konuyu gündeme getirdim i have raised this issue
bir konuyu gündeme getiriyor raises a matter
konuyu gündeme getiriyor brings up the point
bu konuyu gündeme getirmek raising this matter
konuyu gündeme getirdim i had raised the issue
konuyu gündeme getirdi brought up the point
bu konuyu gündeme getirmek raise that matter
önemli bir konuyu gündeme getiriyor raises an important issue
konuyu gündeme getirdi has raised the matter with
ahlaki bir konuyu gündeme getiriyor raises a moral issue
bu konuyu gündeme getirdi raised this matter
konuyu gündeme getirdik we have raised the issue
konuyu gündeme getirdim i raised the issue
konuyu gündeme getirdim i have raised the issue
bu konuyu gündeme getirmek bringing this issue
bu konuyu gündeme getir bring up this matter
film konuyu gündeme getiriyor the film raises the issue
bu konuyu gündeme getirmek için for raising this matter
bu konuyu gündeme getiriyor that brings up the issue of
konuyu daha önce getir bring the matter before
konuyu daha önce koymak put the issue before
soruyu gündeme getiriyor raises the question
soru gündeme geldi question raised
sorun gündeme geldi issue raised
sorunları gündeme getiriyor raises issues
sorunları gündeme getirmek raising issues
gündeme getirmek put on the agenda
bu soruyu gündeme getiriyor this raises the question
sorunları gündeme getirmek raise problems
tekrar gündeme gelmiştir gainning
bir soru gündeme getiriyor raises a question
gündeme gitmek proceed to the agenda
soruyu gündeme getiriyor it raises the question
gündeme genel bakış agenda overview
gündeme bir madde koymak place an item on the agenda
beni gündeme getir bring me up to date
gündeme sadık kalmak stick to the agenda
gündeme geldi placed on the agenda
lütfen gündeme iliştirilmiş olarak bulun please find attached the agenda