| bu nedenle yaz saati ile ilgili hükümler düzenlenmelidir. |
provisions concerning summer time should therefore be laid d |
bu nedenle yaz saati ile ilgili hükümler düzenlenmelidir. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yaz saati ile ilgili hükümler |
provisions concerning summer time |
| ingiliz yaz saati |
british summer time |
| pasifik yaz saati |
pdt |
| yaz saati |
summer time |
| doğu yaz saati |
eastern daylight time |
| orta avrupa yaz saati |
central european summer time |
| yaz saati düzenlemesi |
summer time arrangement |
| avrupa yaz saati |
european summer time |
| yaz saati |
summer time period |
| güzel yaz saati |
nice summer time |
| üye devletlerin yaz saati düzenlemeleri yapmaları şartıyla, |
given that the member states apply summer-time arrangements, |
| yaz saati uygula |
apply summer time |
| yaz saati sabit olabilir |
summer-time period be fixed |
| yaz saati için |
for summer time |
| otomatik yaz saati |
automatic summer time |
| yaz saati yok |
no summer time |
| yaz saati zamanlaması |
summer time timing |
| yaz saati en uygun |
summer-time period considered most appropriate |
| yaz saati ayarla |
set summertime |
| ile ilgili hükümler |
provisions relating to |
| ile ilgili hükümler |
provisions dealing with |
| ile ilgili hükümler |
provisions related to |
| ile ilgili hükümler |
provisions relevant to |
| kalite ile ilgili hükümler |
provisions concerning quality |
| yönetişim ile ilgili hükümler |
provisions on governance |
| ile ilgili diğer hükümler |
further provisions regarding |
| koruyucu maddeler ile ilgili hükümler; |
provisions on preservatives; |
| insan hakları ile ilgili hükümler |
clauses on human rights |
| ile ilgili hükümler dahil |
including provisions relating to |
| gıda ile ilgili hükümler |
provisions relating to food |
| ile ilgili hükümler yapar |
makes provisions in relation to |
| boyutlandırma ile ilgili hükümler |
provisions concerning sizing |
| imha ile ilgili hükümler |
provisions regarding disposal |
| avrupa bölgesel kalkınma fonu ile ilgili hükümler, |
provisions on the european regional development fund, |
| gizlilik ile ilgili hükümler |
provisions relating to confidentiality |
| kara para aklama ve terörist finansmanı ile ilgili örnek hükümler |
model provisions on money laundering, terrorist financing |
| bu nedenle ulusal bir göç politikası ile ilgili olarak hedefler belirleyebilir. |
thus a national migration policy may set targets as regards |
| yaz veya yaz |
write or type |
| wmd ile ilgili ve balistik füze ile ilgili |
wmd-related and ballistic missile-related |
| ilgili hükümler |
relevant provisions |
| ilgili hükümler |
related provisions |
| ilgili hükümler |
provisions regarding |
| ilgili hükümler |
pertinent provisions |
| ilgili yasal hükümler |
relevant statutory provisions |
| ilgili yasal hükümler |
relevant legal provisions |
| ilgili hükümler |
provisions concerning |
| ve ilgili hükümler |
and related provisions |
| diğer ilgili hükümler |
other relevant provisions |
| ilgili hükümler uyarınca |
in accordance with the relevant provisions |
| ödemelerle ilgili genel hükümler |
general provisions on payments |