karlı bir doku elde edene kadar yumurtayı çırpın.

karlı bir doku elde edene kadar yumurtayı çırpın. teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
karlı bir doku elde edene kadar yumurtayı çırpın. whip the egg until it has a snowy texture

karlı bir doku elde edene kadar yumurtayı çırpın. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir hamur elde edene kadar until obtaining a dough
elde edene kadar until getting
elde edene kadar until obtain
elde edene kadar until obtaining
istediklerini elde edene kadar until they get what they want
krem peyniri pürüzsüz olana kadar çırpın beat cream cheese until smooth
yumuşak tepe noktaları oluşana kadar yumurta aklarını çırpın. beat egg whites until soft peaks form
bir yumurtayı çözemezsiniz you can't unscramble an egg
bir yumurtayı kızart fry an egg
bir yumurtayı döllemek fertilize an egg
bir çırpın make it a snap
takip edene kadar until the following
stok devam edene kadar until stock lasts
itiraf edene kadar until they confess
talep edene kadar gitmek go as far as to demand
kabul edene kadar far as admit
fark edene kadar until we realized
kabul edene kadar until he agreed
nüfuz edene kadar until it permeated
taraflar kabul edene kadar until the parties agree
hareket edene kadar until you move
isabet edene kadar until hitting
teslim edene kadar until they handed over
temas edene kadar until you contact
yumurtayı döllemek fertilize the egg
yumurtayı gübreleme fertilizing the egg
yumurtayı soymak peel the egg
yavaşça çırpın slowly whisk in
çırpın call a snap
2. yumurtaları birlikte çırpın 2. whisk together the eggs
çırpın twiddle your
kârlı veya kârlı olmayan being profit or non-profit
temyiz edene upon the appellant
iflas edene iflas eder becomes bankrupt o insolvent
darbe kütlesini yüzeye temas edene ve lower the impact mass until it contacts the surface and set
sürdürülebilir, karlı bir büyüme elde etmek achieve sustainable, profitable growth
doku doku tissue-tissue
karlı müşterileri kazanmak ve elde tutmak to acquire and retain profitable customers
ne kadar karlı how profitable
o kadar karlı ki so profitable that
maddi veya başka bir avantaj elde etmek için elde edilmiş veya beklenen obtained or expected to obtain pecuniary or other advantage
satış amaçlı elde tutulan duran varlıklardan elde edilen kazançlar gains on non current assets held for sale
doğrudan elde edilen veya doğrudan elde edilen mallar property derived or realized directly
elde edildi elde edildi obtained obtained
kremsi bir karışım elde edilene kadar until a creamy mixture is obtained
makul bir şekilde elde edilebildiği kadar düşük as low as is reasonably achievable
karlı bir akşam ormanda durmak stopping by woods on a snowy evening
karlı bir şekilde büyümek profitably grow
karlı bir büyüme sağlamak drive profitable growth
karlı bir büyüme sağlamak deliver profitable growth