uygun olarak yapılmış

uygun olarak yapılmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
uygun olarak yapılmış made in accordance

uygun olarak yapılmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
usulüne uygun olarak yapılmış veya yapılmış sayılır shall be deemed to have been duly given or made
usulüne uygun olarak yapılmış sayılır shall be deemed to have been duly given
usulüne uygun olarak yapılmış sayılır deemed to have been duly given
usulüne uygun olarak yapılmış on application duly made
usulüne uygun olarak yapılmış point duly made
güvenli liman hükümlerine uygun olarak yapılmış made pursuant to the safe harbor provisions
usulüne uygun olarak yapılmış ve teslim edilmiş have duly executed and delivered
uygun olarak yapılmış suitably constructed
yürürlükteki yasaya uygun olarak yapılmış made in accordance with applicable law
uygun olarak yapılmış have been made in accordance
uygun olarak yapılmış made in compliance with
usulüne uygun yapılmış duly made
usulüne uygun yapılmış ve ikincil duly made and seconded
usulüne uygun yapılmış ve imzalanmış duly made and signed
amaç için uygun yapılmış made fit for purpose
uygun yapılmış made as appropriate
uygun şekilde monte edilmiş ve bakımı yapılmış installed and maintained in accordance with
uygun şekilde yapılmış ve işaretlenmiş constructed and marked in accordance
uygun şekilde organize edilmiş ve bakımı yapılmış properly organized and maintained
uygun şekilde kalibre edilmiş ve bakımı yapılmış properly calibrated and maintained
uygun malzemeden yapılmış olmak be made of suitable material
bir taraf olarak taahhütlere tam olarak uygun olarak in full compliance with the commitments undertaken as a state party
yazılı olarak yapılmış made in writing
tam olarak yapılmış made in full
toplu olarak yapılmış made in bulk
doğal olarak yapılmış naturally made
geleneksel olarak yapılmış traditionally made
cevap olarak yapılmış made in response
özel olarak yapılmış specifically made
klinik olarak yapılmış made clinically
bilinçli olarak yapılmış consciously made
varsayılan olarak yapılmış made by default
parçası olarak yapılmış made as part of
nakit olarak yapılmış made in cash
koordineli olarak yapılmış made in coordination with
için özel olarak yapılmış specifically made for
bağımsız olarak yapılmış made independently from
açıkça yazılı olarak yapılmış expressly made in writing
tarihsel olarak yapılmış historically been made
alım satımına bağlı olarak yapılmış made dependent on the purchase or sale of
ile ilgili olarak yapılmış made with respect to
hatıra olarak yapılmış. made as a souvenir.
ağırlıklı olarak yapılmış made up predominantly of
geçici olarak yapılmış made on an ad hoc basis
ağırlıklı olarak yapılmış predominantly made up
sözleşmeli olarak yapılmış contractually undertaken
ağırlıklı olarak yapılmış made mainly
prensip olarak yapılmış principally made up
standart olarak yapılmış made under standard
için özel olarak yapılmış specially done for