ışığa maruz kalmaktan korunan

ışığa maruz kalmaktan korunan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ışığa maruz kalmaktan korunan protected from exposure to light

ışığa maruz kalmaktan korunan terimi için benzer kelimeler ve anlamları

ışınlara maruz kalmaktan kaçının avoid exposure to beam
güneşe maruz kalmaktan kaçının avoid sun exposure
maruz kalmaktan korumak protect from exposure
maruz kalmaktan kaçının avoid exposing
güneş ışığına maruz kalmaktan kaçının avoid exposure to sunlight
uzun süre maruz kalmaktan kaçının avoid prolonged exposure
maruz kalmaktan uzak away from exposure
toza maruz kalmaktan kaçının avoid exposure to dust
güneşe doğrudan maruz kalmaktan uzakta away from direct exposure to the sun
aşırı maruz kalmaktan kaçının avoid overexposure
güneş ışığına doğrudan maruz kalmaktan kaçının avoid direct exposure to sunlight
hastalıklara maruz kalmaktan from exposure to diseases
maruz kalmaktan kaçının avoid being exposed
korunan ve korunan protected and maintained
ışığa maruz kalmamış unexposed
ışığa maruz kalma light exposure
ışığa maruz kalma exposure to light
ışığa maruz exposed to light
ışığa maruz kaldığında with exposure to light
ışığa maruz kaldığında upon exposure to light
ışığa maruz bırakmak expose to the light
aşırı ışığa maruz kalma exposure to excessive light
yüksek ışığa maruz kalma high light exposure
ışığa maruz kalan cilt light-exposed skin
ışığa maruz bırakmak expose it to the light
parlak ışığa maruz kalma bright light exposure
ışığa maruz kalmadan from light exposure
güçlü ışığa maruz bırakmak expose to strong light
aşırı maruz kalmadan korunan protected from excessive exposure
maruz kalmadan korunan protected from exposure
kalmaktan kurtulma relief from stay
bu gibi sınırlamalara bağlı kalmaktan sorumlusunuz. you are responsible for adhering to such limitations if you
mecbur kalmaktan mutluydu was happy to oblige
cezasız kalmaktan kaçmak to escape with impunity
görevde kalmaktan vazgeçecek shall cease to hold office
mecbur kalmaktan mutlu olurum i'd be happy to oblige
kalmaktan vazgeç ceases to remain
formda kalmaktan zevk enjoy keeping fit
mecbur kalmaktan çok mutluydu was only too happy to oblige
hamile kalmaktan from getting pregnant
gebe kalmaktan sorumlu responsible for conceiving
bağlantıda kalmaktan memnun glad to keep in touch
kalmaktan dolayı due to staying
kalmaktan daha than stay in
zorunda kalmaktan kaçınmak istiyorum want to avoid having to
uzun süre kalmaktan kaçının avoid prolonged
geç kalmaktan dolayı due out late
gebe kalmaktan from conceiving
zorunda kalmaktan kurtardı saved from having to
kalmaktan zevk alırdım i would enjoy staying