| bir araya getirmeyi amaçlar |
aims at bringing together |
bir araya getirmeyi amaçlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bir araya getirmeyi amaçlar |
aims to bring together |
| bir araya getirmeyi içerir |
involves bringing together |
| bir araya getirmeyi düşünüyor |
considering putting together |
| bir araya getirmeyi başardı |
managed to put together |
| bir araya getirmeyi amaçlayan |
aimed to bring together |
| bir araya getirmeyi amaçlayan |
aimed at putting together |
| getirmeyi amaçlar |
aims to bring |
| getirmeyi amaçlar |
aims at bringing |
| yerine getirmeyi amaçlar |
aims to fulfill |
| amaçlar, amaçlar |
purposes, aims |
| bir denetim prosedürleri yerine getirmeyi içerir |
an audit involves performing procedures |
| bu değişiklik, yasaklayan bir hüküm getirmeyi amaçlamaktadır. |
this amendment aims at introducing a provision prohibiting t |
| yerine getirmeyi başaramadı |
fails to fulfill |
| getirmeyi unutma |
remember to bring |
| getirmeyi unutma |
don't forget to bring |
| getirmeyi içerir |
involves bringing |
| getirmeyi öneriyorum |
i suggest bringing |
| denetim prosedürleri yerine getirmeyi içerir |
audit involves performing procedures |
| getirmeyi unuttum |
i forgot to bring |
| yerine getirmeyi taahhüt eder |
undertakes to fulfill |
| yerine getirmeyi reddetme |
refuse fulfillment |
| getirmeyi unutma |
forget to bring |
| getirmeyi öneriyorum |
i suggest to bring |
| getirmeyi engellemek |
deter the bringing |
| getirmeyi düşün |
consider bringing |
| getirmeyi umuyorum |
hope to bring |
| getirmeyi reddetti |
declines to bring |
| getirmeyi planla |
plan to bring |
| getirmeyi taahhüt eder |
is committed to bringing |
| yerine getirmeyi amaçlayan |
aimed at fulfilling |
| lütfen getirmeyi unutma |
please remember to bring |
| getirmeyi deneyeceğim |
i would try bring |
| yerine getirmeyi garanti etmek |
guarantee the fulfilment |
| getirmeyi amaçlayan |
aimed at bringing |
| yerine getirmeyi değerlendirmek |
to assess the fulfillment |
| yerine getirmeyi başaramadı |
has failed to fulfill its |
| havlu getirmeyi unutma |
don't forget to bring a towel |
| yerine getirmeyi değerlendirmek |
assess fulfilment |
| getirmeyi düşündüm |
i considered bringing |
| yerine getirmeyi anlama |
understanding fulfillment |
| getirmeyi amaçlayan teklif |
proposal aimed at bringing |
| getirmeyi dene |
try bringing |
| getirmeyi umuyoruz |
we hope to bring |
| yerine getirmeyi hedefle |
aim at fulfilling |
| seni getirmeyi dört gözle bekliyorum |
i'm looking forward to bringing you |
| eski durumuna getirmeyi reddetmek |
to refuse reinstatement |
| eski durumuna getirmeyi reddetmek |
refuse to reinstate |
| getirmeyi başlatmak |
initiate the bringing |
| yerine getirmeyi başarmak |
succeed in fulfilling |
| getirmeyi bekleyebilir |
can expect to bring |