lütfen getirmeyi unutma

lütfen getirmeyi unutma teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
lütfen getirmeyi unutma please remember to bring

lütfen getirmeyi unutma terimi için benzer kelimeler ve anlamları
getirmeyi unutma remember to bring
getirmeyi unutma don't forget to bring
getirmeyi unutma forget to bring
havlu getirmeyi unutma don't forget to bring a towel
unutma, unutma make sure don't forget
lütfen. lütfen lütfen please. please, please
lütfen bunu unutma please remember that
lütfen unutma please don't forget
lütfen göndermeyi unutma please do not forget to send
lütfen asla unutma please never forget
lütfen göndermeyi unutma please remember to send
lütfen yapmamayı unutma please remember not to
lütfen bunları unutma please remember these are
lütfen emin olmayı unutma please remember to make sure
lütfen göndermeyi unutma so please remember to send
lütfen doğrulamayı unutma please remember to validate
lütfen onaylamayı unutma please do not forget to confirm
lütfen alıntı yapmayı unutma please remember to quote
lütfen unutma please not forget
yerine getirmeyi başaramadı fails to fulfill
getirmeyi amaçlar aims to bring
bir araya getirmeyi amaçlar aims to bring together
getirmeyi içerir involves bringing
bir denetim prosedürleri yerine getirmeyi içerir an audit involves performing procedures
getirmeyi öneriyorum i suggest bringing
denetim prosedürleri yerine getirmeyi içerir audit involves performing procedures
getirmeyi unuttum i forgot to bring
yerine getirmeyi taahhüt eder undertakes to fulfill
getirmeyi amaçlar aims at bringing
yerine getirmeyi reddetme refuse fulfillment
getirmeyi öneriyorum i suggest to bring
getirmeyi engellemek deter the bringing
getirmeyi düşün consider bringing
getirmeyi umuyorum hope to bring
getirmeyi reddetti declines to bring
bir araya getirmeyi içerir involves bringing together
yerine getirmeyi amaçlar aims to fulfill
getirmeyi planla plan to bring
getirmeyi taahhüt eder is committed to bringing
yerine getirmeyi amaçlayan aimed at fulfilling
getirmeyi deneyeceğim i would try bring
yerine getirmeyi garanti etmek guarantee the fulfilment
getirmeyi amaçlayan aimed at bringing
bir araya getirmeyi düşünüyor considering putting together
yerine getirmeyi değerlendirmek to assess the fulfillment
yerine getirmeyi başaramadı has failed to fulfill its
bir araya getirmeyi başardı managed to put together
yerine getirmeyi değerlendirmek assess fulfilment
getirmeyi düşündüm i considered bringing
yerine getirmeyi anlama understanding fulfillment