| onun rahatlama bölgesinden çık |
step out of her comfort zone |
onun rahatlama bölgesinden çık terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| cik cik |
tut |
| cik cik |
tut-tut |
| cik cik |
yipping |
| felâket bölgesinden nakledilen kimse |
evacuee |
| göz bölgesinden kaçının |
avoid eye area |
| konfor bölgesinden çıkmak |
step out of comfort zone |
| avro bölgesinden ayrılmak |
leave the eurozone |
| göz bölgesinden kaçınma |
avoiding the eye area |
| yargı bölgesinden yargı bölgesine değişebilir |
vary from jurisdiction to jurisdiction |
| yargı bölgesinden yargı bölgesine |
from jurisdiction to jurisdiction |
| tüm dünya bölgesinden |
from all world region |
| asya pasifik bölgesinden |
from across asia pacific region |
| schengen bölgesinden planlanan kalkış tarihi |
intended date of departure from the schengen area |
| seçim bölgesinden |
from constituency |
| fransız bölgesinden yasak |
ban from french territory |
| etkilenen kişileri tehlike bölgesinden çıkarmak |
take affected persons out of danger area |
| konfor bölgesinden çıkmak |
go out of comfort zone |
| bu yetki bölgesinden |
from this jurisdiction |
| yargı bölgesinden yargı bölgesine değişir |
varies from jurisdiction to jurisdiction |
| avro bölgesinden çekilme |
withdrawal from the eurozone |
| kendi rahatlık bölgesinden çıkmak |
step out of their comfort zone |
| onun ve onun |
his-and-her |
| onun ya da onun |
him or her |
| onun ve onun |
his and hers |
| onun olduğu kadın, onun güçlü olduğunu biliyorum |
being the woman she is, i know she's strong |
| n onun adına ve onun adına |
n his name and on his behalf |
| onun ve onun |
of him and his |
| onun adı ve onun adına |
his name and on his behalf |
| rahatlama vakti |
relaxation time |
| rahatlama |
reprieve |
| stres rahatlama |
stress relief |
| rahatlama emri |
order for relief |
| ne rahatlama |
what a relief |
| rahatlama sağlamak |
provide relief |
| geçici rahatlama |
temporary relief |
| rahatlama zamanı |
relaxing time |
| parasal rahatlama |
monetary relief |
| rahatlama getirmek |
bring relief |
| rahatlama |
relief well |
| daha fazla rahatlama |
further relief |
| geçici rahatlama |
provisional relief |
| sorunlu varlık rahatlama programı |
troubled asset relief program |
| rahatlama |
get relief |
| rahatlama hissi |
sense of relief |
| diğer rahatlama |
other relief |
| parasal olmayan rahatlama |
non-monetary relief |
| tam bir rahatlama |
complete relief |
| semptomatik rahatlama |
symptomatic relief |
| rahatlama vermek |
give relief |
| rahatlama sağlar |
provides relief |