kendi rahatlık bölgesinden çıkmak

kendi rahatlık bölgesinden çıkmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendi rahatlık bölgesinden çıkmak step out of their comfort zone

kendi rahatlık bölgesinden çıkmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
konfor bölgesinden çıkmak step out of comfort zone
konfor bölgesinden çıkmak go out of comfort zone
felâket bölgesinden nakledilen kimse evacuee
göz bölgesinden kaçının avoid eye area
avro bölgesinden ayrılmak leave the eurozone
göz bölgesinden kaçınma avoiding the eye area
yargı bölgesinden yargı bölgesine değişebilir vary from jurisdiction to jurisdiction
yargı bölgesinden yargı bölgesine from jurisdiction to jurisdiction
tüm dünya bölgesinden from all world region
asya pasifik bölgesinden from across asia pacific region
schengen bölgesinden planlanan kalkış tarihi intended date of departure from the schengen area
seçim bölgesinden from constituency
fransız bölgesinden yasak ban from french territory
etkilenen kişileri tehlike bölgesinden çıkarmak take affected persons out of danger area
onun rahatlama bölgesinden çık step out of her comfort zone
bu yetki bölgesinden from this jurisdiction
yargı bölgesinden yargı bölgesine değişir varies from jurisdiction to jurisdiction
avro bölgesinden çekilme withdrawal from the eurozone
kendi rahatlık bölgesinin dışında out of their comfort zone
kendi başlarına başa çıkmak cope on their own
kendi kendine çıkmak strike out on their own
kendi dışına çıkmak step outside of themselves
kendi dışımıza çıkmak go outside our own
kendi kendine dışarı çıkmak going out on his own
rahatlık comfortability
rahatlık bakımı comfort care
rahatlık için for comfort
rahatlık sağlamak provide comfort
termal rahatlık thermal comfort
konfor ve rahatlık comfort and convenience
rahatlık ver give comfort
rahatlık wearing comfort
rahatlık için are for convenience
daha fazla rahatlık için for added convenience
rahatlık getirmek bring comfort
rahatlık mind at ease
kişisel rahatlık personal comfort
rahatlık duygusu sense of comfort
fiziksel rahatlık physical comfort
ekstra rahatlık extra comfort
görsel rahatlık visual comfort
görsel rahatlık visual amenity
mükemmel rahatlık great comfort
yardım ve rahatlık aid and comfort
erken rahatlık early convenience
rahatlık kremi comfort cream
serin rahatlık cool comfort
rahatlık sağlar provides comfort
yatıştırıcı rahatlık soothing comfort
rahatlık istemek seek comfort