| talebinin düzelmesini sağlamak |
pursue recovery of its claim |
talebinin düzelmesini sağlamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| hak talebinin devri |
transfer of claim |
| sözleşme talebinin ihlali |
breach of contract claim |
| herhangi bir hak talebinin savunulması |
defense of any claim |
| iade talebinin konusu |
is the subject of a request for extradition |
| herhangi bir hak talebinin verilmesi |
disposition of any claim |
| yasa ve yönetmeliklere kadar bir hak talebinin geri kazanılması |
recovery of a claim in so far as the laws and regulations |
| iade talebinin konusu |
a subject of a request for extradition |
| sigorta talebinin iptali |
adjudication of insurance claim |
| bir hak talebinin devri |
a transfer of a claim |
| ödeme talebinin dayandığı ifadeler |
statements on which the request for payment is based are |
| tazminat talebinin uzlaştırılması |
settlement of compensation claim |
| vergi talebinin geri kazanılması |
recovery of tax claim |
| dünya talebinin artması |
expansion of world demand |
| tüketici talebinin eksikliği |
lack of consumer demand |
| herhangi bir hak talebinin savunulması |
defence of any claim |
| bir kredi talebinin gerçekleştirilmesi |
realisation of a credit claim |
| istişare talebinin açıklaması |
of a request for consultations |
| yaralanma talebinin serbest bırakılması |
release of injury claim |
| tahkim talebinin sunulması |
submission of a claim to arbitration |
| hak talebinin hiçbir hakkı yoktu |
claim had no merit |
| pazar talebinin fizibilitesi |
market demand feasibility |
| pazar talebinin eksikliği |
lack of market demand |
| hak talebinin kanıtı |
file proof of claim |
| fuhuş talebinin caydırılması |
discourage demand for prostitution |
| sağlamak |
assure |
| topluma fayda sağlamak |
benefit society |
| sağlamak |
cater |
| sağlamak |
ensure |
| meyve vermesini sağlamak |
fructify |
| döner sermaye sağlamak |
habilitate |
| uyum sağlamak |
harmonise |
| uyum sağlamak |
harmonize |
| dikkat çekmesini sağlamak |
lionize |
| üstünlük sağlamak |
outclass |
| üstünlük sağlamak |
outflank |
| üstünlük sağlamak |
outmaneuver |
| üstünlük sağlamak |
outmanoeuvre |
| üstünlük sağlamak |
overtop |
| üstünlük sağlamak |
overtower |
| disiplini sağlamak |
proctor |
| sağlamak |
provide |
| yeni konut sağlamak |
rehouse |
| uyum sağlamak |
take a fit |
| avantaj sağlamak |
to advantage |
| uyum sağlamak |
to the tune of |
| uyum sağlamak |
tune in |
| uyum sağlamak |
tune out |
| huzuru sağlamak için kurulan yasadışı örgüt |
vigilance committee |
| huzuru sağlamak için kurulan yasadışı örgüt üyesi |
vigilante |
| kontrol sağlamak |
get hold of |