| söz konusu önlemlere rağmen |
despite the mentioned measures |
söz konusu önlemlere rağmen terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| aldığımız makul önlemlere rağmen |
despite reasonable precautions that we have taken |
| bu önlemlere rağmen |
in spite of these measures |
| önlemlere rağmen |
in spite of the precautions |
| böyle harika önlemlere gitmek |
go to such great measures |
| aşırı önlemlere gitmek |
go to extreme measures |
| önlemlere yaklaşımlar |
approaches to safeguards |
| bu önlemlere uymamak |
failure to observe these precautions |
| önlemlere bağlılık |
commitment to measures |
| bu önlemlere tabi |
subject to those measures |
| belirli önlemlere tabi |
subject to certain safeguards |
| önlemlere uymak |
observing precautions |
| önlemlere karşıyız |
we oppose measures |
| önlemlere yaklaşım |
approach to safeguards |
| yasal önlemlere ek olarak |
addition to legislative measures |
| önlemlere muhalefet |
opposition to the measures |
| karşı önlemlere başvurmak |
to resort to countermeasures |
| önlemlere uymak |
adhere to the measures |
| korumacı önlemlere direnmek |
resist protectionist measures |
| önlemlere uymak |
adhere to precautions |
| önlemlere ihtiyacım var |
i need the measures |
| önerilen önlemlere uygunluk |
compliance with the proposed measures |
| bu önlemlere duyulan ihtiyaç |
the need for these measures |
| bölüm 7 ve 8'de listelenen koruyucu önlemlere bakın. |
refer to protective measures listed in sections 7 and 8. |
| önlemlere güvenmek |
rely on measures |
| aşağıdaki önlemlere karar verdik |
have decided the following measures |
| kısıtlayıcı önlemlere tabi |
subject to restrictive measures |
| etkili kontraseptif önlemlere uymak |
complying with effective contraceptive measures |
| somut önlemlere çevrilmiş |
translated into concrete measures |
| geçici önlemlere uygunluk |
compliance with the provisional measures |
| korumacı önlemlere başvurdu |
resorted to protectionist measures |
| önlemlere uygunluk |
compliance with the measures |
| arz tarafındaki önlemlere odaklanır |
focuses on supply-side measures |
| koruyucu önlemlere başvurmak |
resort to protective measures |
| aynı önlemlere tabi olacak |
will be subject to the same measures |
| ticari önlemlere ilişkin beyanname |
declaration on trade measures |
| söz konusu olan |
at issue |
| söz konusu çağrı |
call in question |
| için söz konusu |
forementioned |
| söz konusu |
in question |
| söz konusu olabilir |
there may be |
| söz konusu olduğu sürece |
as far as concerned |
| söz konusu hisse senetleri |
shares in issue |
| söz konusu miktar |
amount at stake |
| söz konusu noter |
the said notary |
| söz konusu olmamak |
be out of the question |
| söz konusu değil |
it is out of the question |
| söz konusu kişi |
the person in question |
| söz konusu belge |
said document |
| söz konusu noter |
the said notary public |
| söz konusu gerçekler |
facts in issue |