| katkıda bulunmaya yönelik |
directed to contribute |
katkıda bulunmaya yönelik terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| katkıda bulunmaya devam et |
continue contributing |
| katkıda bulunmaya çalışmak |
seek to contribute |
| katkıda bulunmaya kararlıdır |
is committed to contributing |
| katkıda bulunmaya davet etmek |
invite to contribute |
| katkıda bulunmaya devam ediyor |
continues to contribute |
| katkıda bulunmaya devam edecek |
will continue to contribute |
| katkıda bulunmaya başladı |
started to contribute |
| katkıda bulunmaya hazırlar |
they stand ready to contribute |
| katkıda bulunmaya çalıştım |
i have tried to contribute |
| katkıda bulunmaya hazır |
ready to contribute |
| üyelere katkıda bulunmaya çağırdı |
urged members to contribute to |
| katkıda bulunmaya hazırlar |
they stand to contribute |
| ve katkıda bulunmaya devam edin |
and keep contributing |
| katkıda bulunmaya devam edebilirim |
i could continue to contribute |
| böylece katkıda bulunmaya devam |
thus continue to contribute |
| katkıda bulunmaya devam etmek |
continue to contribute |
| katkıda bulunmaya izin verildi |
allowed contributing |
| hâlâ ihtiyati tedbirler için başvuruda bulunmaya izin verilecek |
shall still be allowed to apply for injunctive remedies |
| hazır bulunmaya hak kazanacak |
shall be entitled to be present |
| üye ülkeleri tam karşılıklı adli yardımda bulunmaya çağırır |
calls upon member states to provide full mutual legal assist |
| cinsel ilişkide bulunmaya zorlayan kişi |
compelling person to engage in sexual intercourse |
| halka açık pozisyonlarda bulunmaya uygun olmadığını açıkladı |
declared unfit to hold public positions |
| bulunmaya devam |
continue to be found |
| iddiada bulunmaya itirazınız varsa |
if you object to claim |
| bulunmaya devam edecek |
will continue to be located |
| kadına yönelik şiddete yönelik |
addressing violence against women |
| ileriye yönelik |
anticipatory |
| ihracata yönelik ürün |
cash crop |
| çocuklara yönelik konuşma |
child-directed speech |
| gelişmeye yönelik |
developmental |
| sağlamaya yönelik tedbirler |
expedients |
| gençlere yönelik yapıtlar |
juvenilia |
| geçmişe yönelik |
retrospective |
| yönelik |
intended for |
| yönelik çalışma |
working towards |
| kullanıma yönelik |
intended for use |
| yönelik |
directed towards |
| hedefe yönelik tedaviler |
targeted therapies |
| sektöre yönelik |
sector-specific |
| amaca yönelik |
goal-directed |
| insan kullanımına yönelik tıbbi ürünler komitesi |
committee for medicinal products for human use |
| ihracata yönelik |
export-oriented |
| acil konulara yönelik |
for urgent matters |
| kadına yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması komitesi |
committee on the elimination of discrimination against women |
| uygulamaya yönelik |
application-oriented |
| yönelik çabalar |
efforts towards |
| geriye yönelik |
restrospective |
| kullanıcıya yönelik |
user-oriented |
| çocuklara yönelik |
aimed at children |
| yönelik |
aimed towards |