until a certain date

until a certain date teriminin İngilizce - Türkçe sözlükteki anlamı

İngilizce Türkçe
until a certain date belirli bir tarihe kadar

until a certain date terimi için benzer kelimeler ve anlamları
until a certain point belli bir noktaya kadar
until a certain extent bir dereceye kadar
until certain age belirli bir yaşa kadar
certain date kesin tarih
by a certain date belli bir tarihe kadar
at a certain date belirli bir tarihte
before a certain date belirli bir tarihten önce
up to a certain date belirli bir tarihe kadar
with certain date kesin tarih ile
by certain date belirli bir tarihe göre
as of a certain date belirli bir tarihten itibaren
certain date range belirli tarih aralığı
for a certain date belirli bir tarih için
after a certain date belirli bir tarihten sonra
until the earlier of the date tarihin başlangıcına kadar
until a later date daha sonraki bir tarihe kadar
until today's date bugüne kadar
the date until which hangi tarihe kadar
until such date bu tarihe kadar
until de date tarihe kadar
until the same date aynı tarihe kadar
from the due date until the vade tarihinden itibaren
until the end date son tarihe kadar
be in force until the date of tarihine kadar yürürlükte olmak
until the date hereof bu tarihe kadar
from and until date tarihinden itibaren
from that date and until o tarihten itibaren
until the 60% date % 60 tarihine kadar
deferred until date tarihe kadar ertelenmiş
until the date of its recovery iyileşme tarihine kadar
until the closing date kapanış tarihine kadar
date up until kadar tarih
start date end date baslangic tarihi bitis tarihi
date to the contractual maturity date sözleşme vadesine kadar olan tarih
keeping the date date tarihin tutulması
provided that if no date is specified, the due date shall be tarih belirtilmediği sürece, son tarih
due date billing date vade tarihi fatura tarihi
due date to the payment date. ödeme tarihine vade tarihi.
computed from date to date. günden güne hesaplanır.
begin date end date başlangıç tarihi bitiş tarihi
annuity certain yıllık gelir kesinliği
certain belli
death and taxes, certain as kesin olarak ölüm ve vergiler
for certain kesin olarak
in this world nothing is certain but death and taxes bu dünyada hiçbir şey kesin değil, ölüm ve vergiler
to a certain extent bir ölçüde
make certain kesinleştirmek
under certain conditions belirli koşullar altında
under certain circumstances belirli şartlar altında
i am certain eminim