nakit hastası

nakit hastası teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
nakit hastası cash patient

nakit hastası terimi için benzer kelimeler ve anlamları
nakit ödeme hastası cash pay patient
nakit veya nakit benzeri değerler cash or cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde net değişim net change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde değişiklik change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler elde etmek hold cash and cash equivalents
daha az nakit ve nakit benzeri less cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler; cash and cash equivalents comprise
nakit veya nakit benzeri cash or a cash equivalent
toplam nakit ve nakit benzeri değerler total cash and cash equivalents
nakit, eldeki nakit cash, cash on hand
nakit, nakit benzeri ve menkul kıymetler cash, cash equivalent and marketable securities
4. nakit ve nakit benzeri değerler 4. cash and cash equivalents
ayrı tanımlanabilir nakit akışı nakit üreten birimler separately identifiable cash flows cash-generating units
nakit veya nakit benzeri hediyeler gifts of cash or cash equivalent
sinema hastası cineaste
şeker hastası diabetic
hemofili hastası kimse haemophile
hemofili hastası kimse haemophiliac
hemofili hastası kimse hemophile
hemofili hastası kimse hemophiliac
hastalık hastası hypochondriac
uykusuzluk hastası insomniac
akıl hastası mentally ill
sıraca hastası scrofulous
hastalık hastası valetudinarian
hastalık hastası valetudinary
gut hastası gouty
akıl hastası mental patient
taburcu hastası discharge patient
indeks hastası index patient
nakil hastası transplant patient
kalp hastası heart patient
grip hastası bout of flu
şeker hastası olmak get diabetes
yatak hastası bed patient
ms hastası ms patient
böbrek hastası renal patient
akıl hastası stark raving
evde bakım hastası home care patient
diyabet hastası suffer from diabetes
medicare hastası medicare patient
diyabet hastası suffers from diabetes
alerji hastası allergy sufferer
akıl hastası suçlular mentally ill offenders
ed hastası ed patient
akıl sağlığı hastası mental health patient
şeker hastası olmak to have diabetes
uyuşturucu bağımlılığı hastası drug abuse patient
denek hastası subject patient
böbrek hastası kidney patient