| nakit veya nakit benzeri değerler |
cash or cash equivalents |
nakit veya nakit benzeri değerler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| nakit ve nakit benzeri değerler elde etmek |
hold cash and cash equivalents |
| nakit ve nakit benzeri değerler; |
cash and cash equivalents comprise |
| toplam nakit ve nakit benzeri değerler |
total cash and cash equivalents |
| 4. nakit ve nakit benzeri değerler |
4. cash and cash equivalents |
| nakit benzeri değerler ve menkul kıymetler |
cash equivalents and marketable securities |
| nakit veya nakit benzeri |
cash or a cash equivalent |
| nakit veya nakit benzeri hediyeler |
gifts of cash or cash equivalent |
| nakit ve nakit benzeri değerlerde net değişim |
net change in cash and cash equivalents |
| nakit ve nakit benzeri değerlerde değişiklik |
change in cash and cash equivalents |
| daha az nakit ve nakit benzeri |
less cash and cash equivalents |
| nakit, nakit benzeri ve menkul kıymetler |
cash, cash equivalent and marketable securities |
| mahkeme emri, arama emri, mahkeme celbi veya celp veya benzeri süreç |
court order, warrant, subpoena or summons or similar process |
| nakit benzeri yatırımlar |
cash equivalent investments |
| nakit benzeri varlıklar |
cash equivalent assets |
| nakit ve benzeri |
cash and similar |
| nakit ve benzeri değerlerdeki değişim |
change in cash and equivalents |
| nakit benzeri finansal varlıklar |
cash equivalent financial assets |
| nakit benzeri menkul kıymetler |
cash equivalent securities |
| döviz kurundaki değişimin nakit ve benzeri değerlere etkisi |
effect of exchange rate changes on cash and equivalents |
| nakit benzeri çalışanlara sağlanan faydalar |
cash-equivalent employee benefits |
| nakit ve benzeri sıvı varlıklar |
cash and equivalent liquid assets |
| idealler veya değerler |
ideals or values |
| günlük değerler daha yüksek veya daha düşük olabilir |
daily values may be higher or lower |
| veya benzeri |
or the like |
| veya benzeri |
or similar |
| veya benzeri |
or something similar |
| veya benzeri |
or such like |
| veya benzeri |
or other such |
| alıcı veya benzeri görevli |
receiver or similar officer |
| iflas veya benzeri işlem |
bankruptcy or similar proceedings |
| veya benzeri memur |
or similar officer |
| mahkeme celbi, izin belgesi, celp veya benzeri süreç |
subpoena, warrant, summons or similar process |
| sivil sendika veya benzeri yerel ortaklık |
civil union or similar domestic partnership |
| çerçeveleme veya benzeri araçlar dahil |
including by framing or similar means |
| bir kitap çantası veya benzeri bir birim |
a book case or similar unit |
| servis bürosu, zaman paylaşımı veya diğer benzeri amaçlar |
service bureau, time-sharing or other similar purposes |
| araba veya benzeri |
car or similar |
| veya benzeri bir temel |
or similar basis |
| virüsler, solucanlar, saatli bombalar veya benzeri programlar |
viruses, worms, time bombs or other similar programs |
| finansal kiralama veya benzeri işlem, |
lease or similar transaction, |
| benzin, benzen veya benzeri maddeler |
gasoline, benzene or similar substances |
| ciro veya benzeri vergi |
turnover or similar tax |
| veya benzeri kamu kuruluşları |
or similar public bodies |
| mevcut hizmetten çıkarma, restorasyon veya benzeri sorumluluk |
existing decommissioning, restoration or similar liability |
| veya benzeri mevzuat |
or similar legislation |
| zincir mektup, piramit oyunu veya benzeri bir eylem. |
chain letter, pyramid game or similar action. |
| bir alıcı veya benzeri bir memur atanır |
a receiver or similar officer is appointed |
| mahkeme emri, arama emri, çağrı veya benzeri süreç |
court order, warrant, summons or similar process |
| ortaklık veya benzeri düzenlemeler |
partnership or similar arrangements |
| evlilik veya benzeri |
marriage or similar |