| kurtarılması amaçlanmıştır |
is intended to be recovered |
kurtarılması amaçlanmıştır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bankaların kurtarılması |
bailout of banks |
| işlevin kurtarılması |
recovery of function |
| insanların kurtarılması |
rescue of people |
| kişilerin kurtarılması |
recovery of persons |
| yerli tohumların kurtarılması |
saving native seeds |
| kayıp kişilerin kurtarılması |
recovery of missing persons |
| hafızanın kurtarılması |
recovery of the memory |
| uyuşturucu kullanıcılarının kurtarılması |
recovering drug users |
| çalınan eserlerin kurtarılması |
the recovery of stolen works of art |
| ailelerin kurtarılması |
recovery of families |
| ailenin kurtarılması |
family's recovery |
| konunun kurtarılması |
recovering the subject |
| kurtarılması bekleniyor |
expected to be recovered |
| kıtanın kurtarılması |
liberation of the continent |
| geleneksel bilginin kurtarılması |
rescue of traditional knowledge |
| yardımın kurtarılması gerekmedi |
no aid had to be recovered |
| kayıp verilerin kurtarılması |
recovery of lost data |
| kurtarılması gereken bölge |
territory that needs to be recovered |
| hapishanenin kurtarılması |
liberation of prison |
| mayınların kurtarılması |
recovering mines |
| tarihi hafızanın kurtarılması için |
for the recovery of historical memory |
| çalınan kimliğin kurtarılması |
the recovery of a stolen identity |
| hane halkının kurtarılması |
recovery of a household |
| tarihi hafızanın kurtarılması derneği |
association for the recovery of historic memory |
| balık stokunun kurtarılması |
recovering fish stock |
| malların kurtarılması |
salvage of goods |
| cinsel ilişkiden çocukların kurtarılması |
rescue of children from sexual |
| tarihin kurtarılması |
recovering history |
| yalnızlığın kurtarılması |
the redemption of solitude |
| kapana kısılmış işçilerin kurtarılması |
rescue of trapped workers |
| bağların kurtarılması |
liberation of ties |
| amaçlanmıştır |
is intended |
| amaçlanmıştır |
it is intended that |
| kullanılması amaçlanmıştır |
intended to be used |
| amaçlanmıştır |
are intended for |
| yalnızca amaçlanmıştır |
is intended solely |
| sadece amaçlanmıştır |
is intended only |
| bu amaçlanmıştır |
this is intended to |
| yardım etmesi amaçlanmıştır |
is intended to help |
| kullanılması amaçlanmıştır |
is meant to be used |
| amaçlanmıştır |
it was intended that |
| yardımcı olması amaçlanmıştır |
is intended to assist |
| yalnızca amaçlanmıştır |
are intended solely |
| ele almak amaçlanmıştır |
is intended to address |
| tanrı amaçlanmıştır |
god intended |
| sadece amaçlanmıştır |
are intended only |
| yasal olarak bağlı olması amaçlanmıştır |
intended to be legally bound |
| ayrılabilir olması amaçlanmıştır |
intended to be severable |
| amaçlanmıştır veya ima edilmiştir |
is intended or implied |
| aynı zamanda amaçlanmıştır |
it is also intended |