| açık deniz sularında ve derin deniz yaşam alanlarında |
in open-ocean waters and deep-sea habitats |
açık deniz sularında ve derin deniz yaşam alanlarında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| deniz sularında |
in marine waters |
| derin deniz açık deniz |
deepwater offshore |
| yer altı sularında |
in ground water |
| sel sularında kalmış |
submerged in floodwaters |
| karayip sularında |
in the caribbean waters |
| dominik cumhuriyet sularında |
in dominican republic waters |
| veya bir takımada devletinin takımada sularında |
or in the archipelagic waters of an archipelagic state |
| sularında seyir |
cruise on the waters of |
| fleurieu yarımadasının sularında daha ileride. |
further out in the waters of the fleurieu peninsula. |
| kıyı sularında |
in coastal waters |
| kamu sularında |
in public water |
| türk sularında |
in turkish waters |
| venezuela sularında |
in venezuelan waters |
| kara sularında |
in territorial waters |
| yaşam alanlarında |
in living quarters |
| açık deniz ve açık deniz |
offshore and offshore |
| derin deniz deniz |
deep sea offshore |
| derin deniz ve kısa deniz |
deep sea and short sea |
| flanders alanlarında |
in flanders fields |
| alanlarında |
in the fields of |
| alanlarında |
in the areas of |
| tüm yetki alanlarında |
in all jurisdictions |
| biyo alanlarında |
biofield |
| kendi alanlarında |
on their premises |
| tüm etki alanlarında |
across all domains |
| kendi alanlarında |
in their premises |
| kendi alanlarında |
in their respective fields |
| karşılıklı ilgi alanlarında |
in areas of mutual interest |
| küme alanlarında |
in cluster areas |
| kendi alanlarında dünya liderleri |
world leaders in their fields |
| özellikle yoksulluğun ortadan kaldırılması alanlarında, üretken |
particularly in the areas of poverty eradication, productive |
| tüm bilgi alanlarında |
in all fields of knowledge |
| insani çaba alanlarında |
in fields of human endeavor |
| yayla alanlarında |
in upland areas |
| alanlarında |
in the spheres of |
| bu yetki alanlarında |
in such jurisdictions |
| farklı yargı alanlarında |
across different jurisdictions |
| kendi alanlarında uzman |
expert in their fields |
| çeşitli yargı alanlarında |
in various jurisdictions |
| kendi alanlarında geniş |
broad in their scope |
| ulusal yargı alanlarında |
in national jurisdictions |
| etki azaltma alanlarında |
in the areas of mitigation |
| teras ve çamaşırhane alanlarında kaymaz taş zeminler. |
non-slip stoneware floors in terraces and clothesline areas. |
| yemek alanlarında |
in the areas of food |
| havza alanlarında yaşamak |
living in the catchment areas |
| etik alanlarında |
in the areas of ethics |
| kendi alanlarında uzman olan kişiler |
are specialists in their fields |
| tüm yetki alanlarında uygulanabilir |
enforceable in all jurisdictions |
| coğrafi yargı alanlarında da ulusal haklar kapsamındadır. |
in geographic jurisdictions also covered by national rights |
| çocuk istismarı alanlarında |
in the areas of child abuse |