işten çıkarmayı içerebilir

işten çıkarmayı içerebilir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
işten çıkarmayı içerebilir may include dismissal

işten çıkarmayı içerebilir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
işten çıkarmayı serbest bırakıp onaylıyorum i hereby release discharge and agree
işten çıkarmayı haklı çıkarmak justify a dismissal
işten çıkarmayı zorunlu kılmak entail dismissal
işten çıkarmayı onayladı upheld the dismissal
elden çıkarmayı reddetmek refuse disposal
tahta çıkarmayı enthroning
tadını çıkarmayı kolaylaştırır makes it easy to enjoy
tadını çıkarmayı unutma remember to enjoy
ortaya çıkarmayı hedefliyor aims to reveal
bir yasa çıkarmayı başardı managed to pass a law
çıkarmayı unutmayın be sure to remove
çok ses çıkarmayı kes stop making so much noise
doğanın tek başına orada olmayı ve temiz havanın tadını çıkarmayı seviyorum i like nature by itself just being out there and enjoying the fresh air
ortaya çıkarmayı amaçlayan aimed at bringing out
çıkarmayı reddetti refused take off
çıkarmayı düşünebilirsiniz you may consider removing
ders çıkarmayı amaçlayan aimed at learning lessons
ortaya çıkarmayı içerir involves uncovering
her anın tadını çıkarmayı öğreniyorum i am learning to enjoy every moment
çıkarmayı unutma remember to take off
çıkarmayı kaldırmak unmount eject
elden çıkarmayı başardı was able to dispose
çıkarmayı kes cut eject
işten çıkarmalar ve işten çıkarmalar dismissals and redundancies
içerebilir may include
içerebilir may involve
içerebilir may contain
bu içerebilir this may include
hangi içerebilir which may include
sadece harf ve rakam içerebilir may only contain letters and numbers
içerebilir can include
içerebilir might include
bu içerebilir this may involve
bu içerebilir this could include
içerebilir could include
içerebilir can involve
içerebilir may comprise
içerebilir may entail
içerebilir might involve
bunlar içerebilir these may include
içerebilir it may involve
izleri içerebilir may contain traces of
içerebilir can contain
içerebilir, ancak bunlarla sınırlı değildir may include, but is not limited to
içerebilir, ancak bunlarla sınırlı değildir may include, but are not limited to
içerebilir could entail
belirtiler içerebilir symptoms may include
içerebilir could involve
bu içerebilir this could involve
bu içerebilir this can include