| rekabet gücünü arttırıyor |
increases competitiveness |
rekabet gücünü arttırıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| rekabet gücünü artırmak |
increase competitiveness |
| rekabet gücünü yeniden kazanmak |
regain competitiveness |
| rekabet gücünü artırmak |
boost competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
enhance competitiveness |
| rekabet gücünü artırmak |
improve competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
drive competitiveness |
| rekabet gücünü kazanmak |
recover competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
increase its competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
raise competitiveness |
| rekabet gücünü kaybetmek |
losing competitive edge |
| rekabet gücünü arttırmak |
increasing its competitiveness |
| rekabet gücünü kaybetmek |
to lose competitiveness |
| rekabet gücünü korumak |
maintain competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
improve its competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
lift competitiveness |
| rekabet gücünü geliştirmek için |
for developing competitiveness |
| rekabet gücünü arttırdı |
increased its competitiveness |
| rekabet gücünü kaybetti |
loses its competitiveness |
| rekabet gücünü kaybetti |
lost competitiveness |
| rekabet gücünü azaltmak |
weigh down competitiveness |
| rekabet gücünü arttırmak |
improving its competitiveness |
| müşteri memnuniyetini ve rekabet gücünü arttırmak |
increase customer satisfaction and competitiveness |
| rekabet gücünü yeniden kazanmak |
regain its competitiveness |
| rekabet gücünü artırmak |
enhancing its competitive |
| rekabet gücünü artırmak |
to improve the competitive edge |
| rekabet gücünü artırmak |
increase competitivity |
| rekabet gücünü güçlendirmek |
strengthening the competitive edge |
| rekabet gücünü kaybetmek |
losing competitiveness |
| rekabet gücünü koruyun |
retain competitive edge |
| imkanı arttırıyor |
raises the possibility |
| kaldıraç oranını arttırıyor |
increases leverage |
| imkanı arttırıyor |
it raises the possibility |
| arttırıyor |
is enhancing |
| baskıyı arttırıyor |
puts increasing pressure on |
| yatırımları arttırıyor |
lifts investment |
| karşılaşılan zorlukların farkındalığını arttırıyor |
raises awareness of the challenges faced |
| çalışmalar olasılığı arttırıyor |
studies raise the possibility |
| yoksulluğu arttırıyor |
exacerbates poverty |
| yaşam kalitenizi arttırıyor |
is improving your quality of life |
| güvenlik açığını arttırıyor |
exacerbates the vulnerability |
| çocuklarla okumak başarıyı arttırıyor |
reading with children spells success |
| varlığını arttırıyor |
is enhancing its presence |
| güvenimi arttırıyor |
boosts my confidence |
| pazar yönelimini arttırıyor |
increases market orientation |
| çekiciliğini arttırıyor |
enhances its appeal |
| yoksulların gelirlerini arttırıyor |
raises the incomes of poor |
| başarısını arttırıyor |
credits her success |
| yanıtını arttırıyor |
is stepping up its response |
| kapasitesini arttırıyor |
is leveraging its capacity |
| el becerisini arttırıyor |
increases dexterity |