kaldıraç oranını arttırıyor

kaldıraç oranını arttırıyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kaldıraç oranını arttırıyor increases leverage

kaldıraç oranını arttırıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları

kaldıraç oranını artırmak increase leverage
kaldıraç oranını azaltmak reduce leverage
kaldıraç oranını korumak retain leverage
kaldıraç oranını kaybetmek lose leverage
kaldıraç oranını maksimize etmek maximize leverage
kaldıraç oranını azaltmak decrease leverage
imkanı arttırıyor raises the possibility
imkanı arttırıyor it raises the possibility
arttırıyor is enhancing
baskıyı arttırıyor puts increasing pressure on
yatırımları arttırıyor lifts investment
karşılaşılan zorlukların farkındalığını arttırıyor raises awareness of the challenges faced
çalışmalar olasılığı arttırıyor studies raise the possibility
yoksulluğu arttırıyor exacerbates poverty
yaşam kalitenizi arttırıyor is improving your quality of life
güvenlik açığını arttırıyor exacerbates the vulnerability
çocuklarla okumak başarıyı arttırıyor reading with children spells success
varlığını arttırıyor is enhancing its presence
güvenimi arttırıyor boosts my confidence
pazar yönelimini arttırıyor increases market orientation
çekiciliğini arttırıyor enhances its appeal
yoksulların gelirlerini arttırıyor raises the incomes of poor
rekabet gücünü arttırıyor increases competitiveness
başarısını arttırıyor credits her success
yanıtını arttırıyor is stepping up its response
kapasitesini arttırıyor is leveraging its capacity
el becerisini arttırıyor increases dexterity
aktif olarak arttırıyor is actively enhancing
bu çalışma endişelerini arttırıyor this study raises concerns
bu büyük ölçüde şansını arttırıyor this greatly increases their chance
en-boy oranını koru keep aspect ratio
faiz oranını kilitlemek lock in interest rate
çocuk ölüm oranını azaltmak reduce child mortality
oranını düşürmek blow something out of proportion
görünüş oranını koru maintain aspect ratio
belirsizlik oranını test et test uncertainty ratio
kilit faiz oranını düşürmek cut key interest rate
büyüme oranını arttır increase growth rate
faiz oranını kilitlemek lock the interest rate
politika oranını yükseltmek raise its policy rate
tutma oranını arttırır increases retention
önemli bir faiz oranını düşürmek cut a key interest rate
ölüm oranını azaltmak decrease mortality
satın alma oranını tekrarla repeat purchase rate
yaralanma frekans oranını devre dışı bırakma disabling injury frequency rate
müşteri tutma oranını arttırmak increase customer retention
oranını kesmek blow it out of proportion
faiz oranını azaltmak reduce interest rate
faiz oranını sabitleme fixing the interest rate
faiz oranını artırmak rise interest rate