uyarlanması gerekiyordu

uyarlanması gerekiyordu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
uyarlanması gerekiyordu had to be tailored to

uyarlanması gerekiyordu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
uyarlanması adapting
tüketiciye uyarlanması consumerization
uyarlanması its adaptation to
kitabın uyarlanması adaptation of the book
uyarlanması amaçlanan intended to be adapted
uyarlanması basit simple to adapt
süreçlerin uyarlanması adaptation of processes
elektroniklerin uyarlanması adaptation of the electronics
uyarlanması adaptation of its
ve zaten var olanların uyarlanması. and adaptation of those that already exist.
kuralların uyarlanması adaptation of rules
politikaların uyarlanması adaptation of policies
çalışma zamanının uyarlanması adaptation of working time
tesislerin uyarlanması adapting the premises
bilgi gereksinimlerinin uyarlanması adaptation of information requirements
müfredatın uyarlanması adaptation of the curriculum
mekanların uyarlanması adaptation of spaces
ulusal mevzuatın uyarlanması adapting national legislation
faaliyetlerin uyarlanması tailoring of activities
kitabın uyarlanması an adaptation of the book
avrupa direktiflerinin uyarlanması an adaptation of european directives
hizmetlerin uyarlanması adaptation of services
yeniliğin uyarlanması adaptation of the innovation
mesajın uyarlanması adaptation of the message
içeriklerin uyarlanması adaptation of contents
asgari ücretin uyarlanması adapting minimum wages
streç reseptörlerinin uyarlanması adapting stretch receptors
olması gerekiyordu are supposed to
gerekiyordu was supposed to
olması gerekiyordu was meant to be
yapmam gerekiyordu i was supposed to
olması gerekiyordu it is supposed
yapmam gerekiyordu i am supposed to
gerekiyordu were supposed to
olmamız gerekiyordu we were meant to be
bir şeyler olması gerekiyordu somethings are meant to be
yapmam gerekiyordu i'm supposed to
onlar gerekiyordu they are supposed to
olmamız gerekiyordu we are meant to be
olması gerekiyordu it's supposed
onlar gerekiyordu they were supposed to
yapmamız gerekiyordu we were supposed to
yapması gerekiyordu he was supposed to
olması gerekiyordu supposed to have
olması gerekiyordu was not meant to be
gerçekleşmesi gerekiyordu meant to happen
gerçekleşmesi gerekiyordu it was bound to happen
olması gerekiyordu is not supposed to
gitmem gerekiyordu i had to leave
o gerekiyordu he is supposed to