beni yapmaya ikna etti

beni yapmaya ikna etti teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
beni yapmaya ikna etti convinced me to do it

beni yapmaya ikna etti terimi için benzer kelimeler ve anlamları
beni ikna etti he persuaded me
beni ikna etti convinced me that
beni ikna etti has convinced me
beni tahrik ediyorsun beni azdırıyorsun beni baştan çıkarıyorsun you turn me on
onları yatırım yapmaya ikna etmek convince them to invest
ikna etmeye ikna etmek convincing to persuade
beni ikna etmiyor doesn't convince me
beni ikna ediyorsun you persuade me
bu beni ikna etmiyor! that doesn't convince me!
beni ikna et persuade me that
yapmaya devam etti kept doing
yapmaya devam etti went on to make
yapmaya devam etti continued doing
yapmaya devam etti kept making
yapmaya devam etti continued to engage
yapmaya devam etti continued to make
yapmaya devam etti continued to perform
sözleşme yapmaya devam etti has continued to contract
pratik yapmaya devam etti kept practicing
alıntı yapmaya devam etti continued citing
alıntı yapmaya devam etti went on to quote
onu bir konuşma yapmaya davet etti invited him to give a speech
için mazeret yapmaya devam etti kept making excuses for
alıntı yapmaya devam etti went on to cite
devrim yapmaya devam etti went on to revolutionize
pratik yapmaya devam etti kept on practising
yapmaya devam etti went on making
pratik yapmaya devam etti kept on practicing
onu ikna etti convinced him to
ikna etti he convinced
onu ikna etti persuaded him
ikna etti persuaded that
onu yapmamaya ikna etti he persuaded him not to
arkadaşını ikna etti persuaded his friend
ne gerçekten ikna etti what really convinced
bizi en çok ikna etti convinced us most
ikna etti persued that
oldukça ikna etti quite convinced that
yapacağına ikna etti convinced that he will
ikna etti she convinced
seni ikna etti persuaded you to
kendini ikna etti convinced herself
onları bırakmaya ikna etti persuaded them leaving
onu ikna etti he persuaded him
1. ikna etti 1. persued
kendini ikna etti she convinced herself
jüriyi ikna etti convinced the jury
insanları ikna etti persuaded the people to
tamamen ikna etti entirely convinced that
ikna etti he has convinced