| ana alanlarından biri |
one of its main fields |
ana alanlarından biri terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ana ilgi alanlarından biri |
one of the main interests |
| farklı yaşam alanlarından |
from different walks of life |
| diğer yetki alanlarından feragat etmek |
waive any other jurisdiction |
| depolama alanlarından yönlendirilen atıklar |
waste diverted from landfills |
| alanlarından |
pitches from |
| kendi yetki alanlarından feragat etmek |
waiving their own jurisdiction |
| kendi yetki alanlarından feragat etmek |
waive their own jurisdiction |
| taraflar, kendi yetki alanlarından feragat ederler. |
the parties hereby waive their own jurisdiction |
| siyaset alanlarından misafirler |
guests from the fields of politics |
| hayatın diğer alanlarından |
from other walks of life |
| orman alanlarından |
from forest lands |
| açıkça kendi yetki alanlarından vazgeçme |
expressly renounce their own jurisdiction |
| eğer farklıysa kendi yetki alanlarından feragat etmek. |
renouncing their own jurisdiction area, if different. |
| ilgi alanlarından daha yüksek |
interests higher than |
| amortisman alanlarından gelen değerler |
values from depreciation areas |
| alanlarından gelen metinler |
texts from the fields of |
| trafik alanlarından uzak |
away from traffic areas |
| açıkça kendi yetki alanlarından feragat etme |
expressly waiving their own jurisdiction |
| kendi yetki alanlarından vazgeçme |
renounce their own jurisdiction |
| çatışma alanlarından kaçmak |
flee the conflict zones |
| ünlü biri, tanınmış biri |
a celebrity |
| biri ile biri arasında |
between one and another |
| herhangi biri veya her biri |
any or every |
| her biri üçte biri |
one third each |
| biri onda biri |
one tenth the size |
| biri artı biri ne kadar? |
how much is one plus one? |
| dörtte biri ile üçte biri |
one fourth to one third |
| beşte biri ve üçte biri |
one fifth and one third |
| her biri için beşte biri |
one fifth for each |
| her biri veya herhangi biri |
each or any |
| ana sebeplerden biri |
one of the main reasons |
| ana hedeflerden biri |
one of the main goals |
| ana kaygılardan biri |
one of the main concerns |
| ana sebeplerden biri |
one of the main causes |
| ana biri olarak |
as one of the main |
| ana sorunlardan biri |
one of the main problems |
| ana kaygılarımdan biri |
one of my main concerns |
| ana odak noktalarından biri |
one of the main focuses |
| ana konulardan biri |
one of the main issues |
| ana özelliklerden biri |
one of the main features |
| ana sürücülerden biri |
one of the main drivers |
| ana sebeplerden biri |
one of the major reasons |
| ana avantajlardan biri |
one of the main advantages |
| ana konulardan biri |
one of the major issues |
| ana yerlerden biri |
one of the main places |
| ana amaçlarından biri |
one of the main aims |
| ana tehditlerden biri |
one of the main threats |
| ana engellerden biri |
one of the main obstacles |
| bunun ana nedenlerinden biri |
one of the main reasons for this is |
| ana şirketlerden biri |
one of the main companies |