başka umudu yoktu

başka umudu yoktu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
başka umudu yoktu had no other prospects

başka umudu yoktu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
umudu yoktu had no prospect of
hepsi yoktu ama yoktu was all but absent
başka seçeneğim yoktu had no choice but
başka bir seçeneğim yoktu i had no choice
başka seçenek yoktu there was no choice
başka seçeneğim yoktu didn't have a choice
başka seçeneğimiz yoktu we had no choice
başka seçeneğim yoktu i had no choice but
başka seçeneğim yoktu i didn't have a choice
başka seçenek yoktu did not have a choice
başka seçeneğimiz yoktu we had no choice but
başka kimsede yoktu no one else had
başka seçeneğim yoktu didn't have any choice
başka kimse yoktu there was nobody else
başka seçeneğim yoktu i had no other choice
başka seçenek yoktu there was no other choice
başka seçeneği yoktu had no alternative but to
başka seçenekleri yoktu they had no choice
başka seçeneği yoktu she had no choice
başka seçeneği yoktu had no option but to
başka yol yoktu there was no other way
başka ses yoktu there was no other sound
sonuçtan başka alternatifi yoktu had no alternative but to conclude
gidecek başka yer yoktu there was nowhere else to go
başka seçeneğim yoktu i have had no choice but to
yapabileceği başka bir şey yoktu there was nothing else he could do
başka şansım yoktu have had no choice
başka seçeneğimiz yoktu we had no option but
başka seçeneğim yoktu i did not have a choice
başka seçeneğim yoktu. l had no choice.
başka seçenekleri yoktu they had no other choice
başka seçeneği yoktu has had no alternative but to
yapacak başka bir şey yoktu there was nothing else to do
başka seçeneğim yoktu i didn't have other option than
başka seçeneğimiz yoktu we had no option
başka hiçbir şeyin anlamı yoktu nothing else made sense
başka kimse yoktu nobody else had
başka seçeneği yoktu he had no option
başka rolü yoktu had no further role
olmayan umudu non-prospect
umudu hope of
umudu prospect for
kurtuluş umudu hope of deliverance
umudu yükseltmek raise the prospect
umudu ile with the prospect of
umudu arttırmak raising the prospect
umudu canlı tutmak keep hope alive
umudu uzak tutmak hold out the prospect
umudu ile karşı karşıya faced with the prospect
umudu yükseltmek raised the prospect