başka bir seçeneğim yoktu

başka bir seçeneğim yoktu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
başka bir seçeneğim yoktu i had no choice

başka bir seçeneğim yoktu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
başka seçeneğim yoktu had no choice but
başka seçeneğim yoktu didn't have a choice
başka seçeneğim yoktu i had no choice but
başka seçeneğim yoktu i didn't have a choice
başka seçeneğim yoktu didn't have any choice
başka seçeneğim yoktu i had no other choice
başka seçeneğim yoktu i have had no choice but to
başka seçeneğim yoktu i did not have a choice
başka seçeneğim yoktu. l had no choice.
başka seçeneğim yoktu i didn't have other option than
iyi bir seçeneğim yoktu i had no good options
seçeneğim yoktu had no choice
seçeneğim yoktu did not have choice
başka seçeneğim yok i have no choice
başka seçeneğim yok have no choice but
başka seçeneğim yok don't have a choice
başka seçeneğim yok having no choice but to
başka seçeneğim yok i have no choice but to
başka seçeneğim yok you don't have a choice
başka seçeneğim yok i don't have a choice
başka seçeneğim var have much of a choice
başka seçeneğim yok have no other option
dışında başka seçeneğim yok have no choice other than
benim başka seçeneğim yok i have no other option than
başka seçeneğim var have any choice
başka seçeneğim yok have no alternative but
başka seçeneğim yok having no other option
başka seçeneğim yok do not have a choice
başka seçeneğim yok i don't have choice
başka seçeneğim yok have no other choice but
başka seçeneğim yok doesn't have a choice
başka seçeneğim yok have little option but to
bu yüzden başka seçeneğim yok so i have no choice but to
başka seçeneğim yok simply has no choice
başka seçeneğim yok have any choice but
ancak, başka seçeneğim yok however, i have no choice
başka seçeneğim yok i shall have no option but
başka seçeneğim yok i have no alternative but to
başka seçeneğim yok do not have any option
bu konuda başka seçeneğim yok i have no choice in the matter
başka seçeneğim yok have no other option but
başka seçeneğim kalmamıştı i was left with no other option
başka seçeneğim yok i don't have any other choice
başka seçeneğim yok won't have a choice
hepsi yoktu ama yoktu was all but absent
yapabileceği başka bir şey yoktu there was nothing else he could do
yapacak başka bir şey yoktu there was nothing else to do
eğer bir seçeneğim olsaydı if i had a choice
böyle bir seçeneğim yok have no such option
bir seçeneğim var i have a choice