| veri artık amaçları yerine getirmek için gerekli olmadığında |
when data is no longer necessary to fulfil the purposes |
veri artık amaçları yerine getirmek için gerekli olmadığında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| askıya alma nedenleri artık geçerli olmadığında |
when the reasons for suspension no longer apply |
| gerekli olmadığında |
when not required |
| sulama gerekli olmadığında |
when irrigation is not needed |
| yükümlülüklerini yerine getirmek ve yerine getirmek |
deliver and perform its obligations |
| amaçları yerine getirmek |
carry out the purposes |
| amaçları yerine getirmek |
satisfy the objectives |
| bu amaçları yerine getirmek |
to fulfil these objectives |
| bu amaçları yerine getirmek |
to meet these aims |
| amaçları yerine getirmek |
fulfil the aims |
| belirtilen amaçları yerine getirmek |
to fulfill the purposes outlined |
| amaçları yerine getirmek |
carrying out the purposes |
| bu amaçları yerine getirmek |
to fulfill these aims |
| bu amaçları yerine getirmek amacı ile |
with the objective of fulfilling those purposes |
| amaçları yerine getirmek |
accommodate the objectives |
| yerine getirmek için gerekli |
required to fulfill |
| yerine getirmek için gerekli |
needed to fulfill |
| yürürlükteki herhangi bir yasayı yerine getirmek için gerekli görür |
deems necessary to satisfy any applicable law |
| uygun olmadığında |
when not available |
| aksine yazılı bir anlaşma olmadığında |
in the absence of a written agreement to the contrary |
| ameliyat olmadığında |
when not operated |
| uygun olmadığında |
in case of unavailability |
| vites takılı olmadığında ilave atalet momenti |
additional moment of inertia with no gear engaged |
| olmadığında bile |
even when it doesn |
| zorlayıcı olmadığında |
in the absence of compelling |
| yeterli olmadığında |
when lacking adequate |
| daha az olmadığında |
when no less |
| servis olmadığında |
when no service |
| wipo arabuluculuk, bir uzlaşma olmadığında takip etti |
wipo mediation followed, in the absence of a settlement |
| yeniden stoklama olmadığında |
in the absence of restocking |
| insanlar onunla aynı fikirde olmadığında |
when people disagree with him |
| böyle bir uzlaşma olmadığında veya |
in the absence of such a consensus or if necessary to ensure |
| işler doğru olmadığında |
when things aren't right |
| kayıt olmadığında |
when not recording |
| herhangi bir değişiklik olmadığında |
in the absence of any changes |
| kimse olmadığında bile |
even when nobody |
| kesin olmadığında |
in the absence of definitive |
| yeterli havalandırma olmadığında |
in the absence of adequate ventilation |
| hiçbir şey olmadığında |
as nothing happen |
| gerekli özellikleri yerine getirmek |
meet the required specifications |
| gerekli şartları yerine getirmek |
meet the necessary requirements |
| gerekli standartları yerine getirmek |
fulfill the required standards |
| gerekli kriterleri yerine getirmek |
meet the necessary criteria |
| gerekli görevleri yerine getirmek |
accomplish necessary tasks |
| gerekli şartları yerine getirmek |
meet the necessary requirements for |
| gerekli tüm koşulları yerine getirmek |
meet all conditions required |
| gerekli görevleri yerine getirmek |
to accomplish required tasks |
| gerekli bir işlevi yerine getirmek |
perform a required function |
| amaçları için gerekli olan |
as necessary for the purposes of |
| 1998 tarihli veri koruma yasası amaçları için |
for the purposes of the data protection act 1998 |
| veri koruma kanunu amaçları için |
for the purposes of the data protection act |