| komisyon bunu belirtmek ister |
the commission would like to remark that |
komisyon bunu belirtmek ister terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| ister inan ister inanma |
believe or not |
| ister kişisel ister profesyonel |
whether personal or professional |
| ister tek ister ortaklaşa olsun |
whether solely or jointly |
| ister gönüllü ister istemsiz |
whether voluntary or involuntary |
| ister gönüllü ister istemsiz |
whether voluntarily or involuntarily |
| ister yalnız ister müşterek |
whether alone or jointly |
| ister sev, ister nefret |
whether you love or hate |
| ister büyük ister küçük olsun |
whether it was major or minor |
| ister tedarik, ister temin etmek |
supplying or making available, whether |
| bu tür kargolar, ister yüzeyde ister hava yoluyla hareket olsun, |
such cargo, whether moving by surface or by air, shall have |
| ister misin ister misin |
do want u want |
| bunu belirtmek önemlidir |
it is important to point out that |
| bu nedenle bunu belirtmek uygun |
it is therefore appropriate to state that |
| bunu belirtmek isterim |
i wish to state that |
| bunu belirtmek önemlidir |
it is important to point that |
| bunu belirtmek için yeterli |
suffice it to point out that |
| bunu belirtmek önemli |
important to remark that |
| bunu belirtmek istiyoruz |
we want to point out that |
| aşağıyı imzalayarak bunu belirtmek |
by signing below i indicate that |
| bunu belirtmek çok önemlidir |
it is crucial to point out that |
| bunu ister |
requests that |
| bunu ister |
demands that |
| mahkemeden bunu beyan etmesini ister |
asks the court to declare that |
| sizden bunu ister |
prompts you to do so |
| bunu vurgulamak ister |
like to stress that |
| bunu tartışmak ister misin |
should you wish to discuss this |
| komisyon bunu |
the commission submits that |
| komisyon bunu buldu |
the commission found that |
| komisyon bunu onaylar |
the commission confirms that |
| komisyon bunu anlıyor |
the commission understands that |
| komisyon bunu sağladı |
commission ensured that |
| komisyon bunu savunuyor |
commission argues that |
| komisyon bunu bulur |
the commission finds that |
| komisyon bunu doğrulayabilir |
the commission can confirm that |
| belirtmek |
denote |
| belirtmek |
indicate |
| belirtmek |
signify |
| özelliğini belirtmek |
singularize |
| belirtmek |
specify |
| belirtmek, bildirmek |
state |
| sayısal olarak belirtmek |
quantize |
| ben belirtmek istiyorum |
i would like to point out |
| açıkça belirtmek |
state clearly |
| açıkça belirtmek |
stating the obvious |
| şunu belirtmek isterim |
i would like to point out that |
| görüş belirtmek |
state an opinion |
| daha fazla belirtmek |
further indicate |
| endişe belirtmek |
expressing concern |
| aksi belirtmek |
stating otherwise |
| beklentileri açıkça belirtmek |
set clear expectations |