öngörülen nakit

öngörülen nakit teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
öngörülen nakit projected cash

öngörülen nakit terimi için benzer kelimeler ve anlamları
öngörülen nakit akışı projected cash flow
öngörülen nakit akış tablosu projected cash flow statement
öngörülen gelecekteki nakit akışları projected future cash flows
öngörülen nakit bakiyesi projected cash balance
nakit veya nakit benzeri değerler cash or cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde net değişim net change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerlerde değişiklik change in cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler elde etmek hold cash and cash equivalents
daha az nakit ve nakit benzeri less cash and cash equivalents
nakit ve nakit benzeri değerler; cash and cash equivalents comprise
nakit veya nakit benzeri cash or a cash equivalent
toplam nakit ve nakit benzeri değerler total cash and cash equivalents
nakit, eldeki nakit cash, cash on hand
nakit, nakit benzeri ve menkul kıymetler cash, cash equivalent and marketable securities
4. nakit ve nakit benzeri değerler 4. cash and cash equivalents
ayrı tanımlanabilir nakit akışı nakit üreten birimler separately identifiable cash flows cash-generating units
nakit veya nakit benzeri hediyeler gifts of cash or cash equivalent
öngörülen envisioned
öngörülen foreseen
öngörülen aralık presphygmic interval
öngörülen pencere projected window
öngörülen stipulated
öngörülen provided for
kanunla öngörülen prescribed by law
öngörülen detaylar prescribed particulars
öngörülen birim kredi yöntemi projected unit credit method
öngörülen değer predicted value
öngörülen maliyet deemed cost
öngörülen büyüme projected growth
öngörülen tarih anticipated date
öngörülen satışlar projected sales
öngörülen tarih intended date
işbu sözleşmede öngörülen contemplated hereby
öngörülen ihlal anticipatory breach
mezuniyet için öngörülen prescribed for graduation
öngörülen bilanço projected balance sheet
öngörülen maliyet projected cost
öngörülen ders prescribed course
öngörülen hükümler provisions set forth
öngörülen gelecek envisioned future
öngörülen zaman prescribed time
öngörülen sınıf purported class
öngörülen tarih projected date
öngörülen süre prescribed period
öngörülen tedavi prescribed treatment
öngörülen şekilde in the manner prescribed
öngörülen gelir projected income
öngörülen not predicted grade
öngörülen ölçüde to the extent set forth
öngörülen gelir projected revenue