| anahtar varlıklar olarak |
as key assets |
anahtar varlıklar olarak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| maddi duran varlıklar ve maddi olmayan duran varlıklar |
property, plant and equipment and intangible assets |
| uzun vadeli finansal varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıklar |
long-term financial assets and other non-current assets |
| anahtar varlıklar |
key entities |
| anahtar varlıklar |
are key assets |
| anahtar maddi olmayan duran varlıklar |
key intangibles |
| anahtar ve anahtar |
key and keyway |
| anahtar veya anahtar ayarlama |
adjusting key or wrench |
| anahtar anahtar |
key-key |
| satış amaçlı elde tutulanlar olarak sınıflandırılan duran varlıklar |
non-current assets classified as held for sale |
| esas olarak tüm varlıklar |
substantially all the assets |
| teminat olarak verilen varlıklar |
assets pledged as collateral |
| satış amaçlı elde tutulanlar olarak sınıflandırılan varlıklar |
assets classified as held for sale |
| bireysel olarak değerlendirilen finansal varlıklar |
individually assessed financial assets |
| teminat olarak kullanılacak varlıklar |
assets to use as collateral |
| teminat olarak verilen varlıklar |
assets pledged as security |
| kalıcı olarak kısıtlanmış net varlıklar |
permanently restricted net assets |
| rasyonel varlıklar olarak |
as rational beings |
| bireysel olarak önemli olan finansal varlıklar |
financial assets that are individually significant |
| dahili olarak oluşturulan sabit varlıklar |
internally generated fixed assets |
| net varlıklar geçici olarak kısıtla |
net assets-temporarily restrict |
| ayrı varlıklar olarak |
as separate entities |
| sistematik olarak önemli varlıklar |
systematically important entities |
| dahili olarak üretilen maddi olmayan duran varlıklar |
internally-generated intangible assets |
| değer düşüklüğü ve bireysel olarak değerlendirilen varlıklar |
assets that are individually assessed for impairment and for |
| genel olarak, nakit ve diğer eşdeğer likit varlıklar tutulur. |
in general, cash and other equivalent liquid assets are held |
| güvenlik olarak alınan varlıklar |
assets taken as security |
| yasal olarak elde edilen varlıklar |
assets obtained legally |
| sosyal varlıklar olarak |
as social beings |
| bireysel varlıklar olarak |
as individual assets |
| dahili olarak üretilen maddi olmayan duran varlıklar |
internally produced intangible assets |
| satılmaya hazır olarak sınıflandırılan varlıklar |
assets classified as available for sale |
| geçici olarak kısıtlanmış varlıklar |
temporarily restricted assets |
| satılmaya hazır olarak belirlenmiş varlıklar |
assets that are designated as available for sale |
| olarak atanmış varlıklar |
entities designated as |
| teminat olarak verilen varlıklar |
assets given as collateral |
| anahtar teslimi olarak |
turnkey basis |
| anahtar teslimi olarak |
on a turnkey basis |
| anahtar olarak |
as key |
| anahtar olarak |
as a key |
| anahtar olarak ayarlanmış |
switch is set to |
| anahtar sürücü olarak |
as a key driver |
| anahtar teslimi olarak |
on turnkey basis |
| anahtar benim için otomatik olarak sağlandı |
the key is provided for me automatically |
| anahtar teslimi olarak |
a turnkey basis |
| anahtar bir parçası olarak |
as a key part of the |
| anahtar olarak |
as a key for |
| anahtar sürücü olarak |
as a key driver for |
| anahtar hesap olarak |
as a key account |
| anahtar olarak ortaya çıktı |
emerged as key |
| anahtar teslimi ile ilgili olarak |
regarding the delivery of keys |