tutan bir teori

tutan bir teori teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
tutan bir teori a theory that holds

tutan bir teori terimi için benzer kelimeler ve anlamları
toplumları bir arada tutan bir yapıştırıcı a glue that holds societies together
bir bebek tutan holding a baby
bir arada tutan tutkal the glue that holds together
bir kitap tutan holding a book
onları bir arada tutan that kept them together
bir pano tutan holding a clipboard
bir mum tutan holds a candle
bir başlık tutan holding a title
adlarıyla bir işaret tutan holding a sign with their name
bir mum tutan holding a candle
bir arada tutan tutkal glue that hold together
bizi bir arada tutan ne what holds us together
birliğin altında bir güven veya kâr ofisi tutan kişi person holding an office of trust or profit under the united
şu anda bir burs tutan currently holding a fellowship
öğretmen tutan bir teacher holding a
bir işaret tutan holding a sign with
bir ayna önünde tutan holding a mirror in front of
bir ışık tutan holding up to a light
insanları bir arada tutan tutkal the glue that holds people together
dünyayı bir arada tutan ne what holds the world together
bir parmağını tutan holding up one finger
içinde tutan bir holding inside a
tutan bir adam a man holding
bir arada tutan holds together well
bir yıl tutan one year holding
sıvı tutan bir torbaya to a bag that holds a liquid
yas tutan bir çocuk a grieving child
tutan bir şirket a company which holds
tutan bir çerçeve a framework that keeps
bir tornavida tutan holding a screwdriver
bir kafatası tutan holding a skull
herhangi bir kişiyi edinen ya da tutan kişi any person acquiring or holding any
bir şey tutan ayakta standing holding something
yas tutan bir anne a grieving mother
bir teori ortaya koymak put forward a theory
herhangi bir yasal teori altında under any legal theory
başka bir yasal teori any other legal theory
bir teori a theory
bir teori geliştirmek develop a theory
herhangi bir teori altında under any theory of tort
bir teori ki one theory is that
ürün sorumluluğu veya başka bir yasal teori product liability or any other legal theory
bir teori öner propose a theory
bir teori ifade etmek articulate a theory
kanıtlanmış bir teori a proven theory
sözleşme, ek veya başka bir yasal teori contract, tort, or any other legal theory
bir teori kanıtlamak prove a theory
pek bir teori değil not so much a theory
bir teori topluluğu a body of theory
temelli bir teori a grounded theory