| kendi güneş sistemimizin dışında |
outside our own solar system |
kendi güneş sistemimizin dışında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| demokratik sistemimizin kalbi |
the heart of our democratic system |
| güneş güneş enerjisi santrali |
solar solar power plant |
| güneş güneş lekesi |
solar sun spot |
| güneş kremi ve güneş gözlüklerimi unutma. |
i do not forget my sunscreen and sunglasses. |
| entegre güneş kombine çevrim güneş santrali |
integrated solar combined cycle solar plant |
| dışında açıkça ifade edebileceğim dışında |
except as i may otherwise expressly provide |
| yurt dışında veya dışında |
abroad or outside |
| menzil dışında veya menzil dışında |
off or out of range |
| kendi rızası dışında |
against her will |
| kendi rahatlık bölgesinin dışında |
out of their comfort zone |
| kendi isteğim dışında |
out of my own free will |
| kendi ülkeniz dışında |
outside your home country |
| kendi dışında |
outside of himself |
| kendi kaynakları dışında |
other than own resources |
| kendi memleketleri dışında |
other than their home country |
| kendi kutularının dışında |
outside own boxes |
| kendi ülkelerinin dışında |
outside their own country |
| kendi dışında |
of its own outside |
| kendi ülkesi dışında |
outside its home country |
| kendi ülkeleri dışında çalışmak |
work outside their home countries |
| kendi ülkelerinin dışında |
outside their home country |
| tamamen kendi takdir yetkisi dışında |
except at the sole discretion |
| kendi dışında bir şey |
something outside of himself |
| kendi ulusal sınırları dışında |
outside their own national borders |
| kendi adıma kendi adına |
on my own personal behalf |
| kendi inisiyatifi ve kendi riski altında |
own initiative and at their own risk |
| kendi uygunluğunu kendi kararını vermek |
make their own determination as to its suitability |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma özellikleri |
self-destruct and self-deactivation features |
| kendi hesabına ve kendi pahasına |
own account and at its own expense |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma f |
self-destruct and self-deactivation f |
| aktif güneş |
active sun |
| güneş'ten sonra |
aftersun |
| halkalı güneş tutulması |
annular eclipse |
| görünür güneş günü |
apparent solar day |
| güneş tutulması dönemi |
eclipse period |
| güneş tutulması |
eclipse plumage |
| güneş dışı gezegen |
extrasolar planet |
| güneş siperliği |
eyeshade |
| güneş çarpması |
heat prostration |
| güneş merkezli |
heliocentric |
| güneş çarpması |
insolation |
| güneş adası |
island of the sun |
| ay-güneş |
lunisolar |
| ortalama güneş günü |
mean solar day |
| ortalama güneş zamanı |
mean solar time |
| ortalama güneş |
mean sun |
| aydınlık ve güneş tanrısı |
mithras |
| güneş altında yeni bir şey yok |
nothing new under the sun |
| okyanus güneş balığı |
ocean sunfish |
| yörüngeli güneş gözlemevi |
orbiting solar observatory |