| yaklaşık 16 aralık'a kadar |
until approximately 16 december |
yaklaşık 16 aralık'a kadar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yaklaşık aralık |
approximate interval |
| yaklaşık aralık |
approximate range |
| yaklaşık bir aralık |
an approximate range |
| yaklaşık 21 aralık 1989 tarihli konsey direktifi |
council directive of 21 december 1989 on the approximation o |
| aralık ayına kadar |
by december |
| aralık ayına kadar |
up to december |
| aralık ayının ortasına kadar |
by mid december |
| ağustostan aralık ayına kadar |
from august to december |
| 31 aralık'a kadar |
until 31 december |
| aralık ayından ocak ayına kadar |
from december to january |
| aralık ayına kadar sürecek |
will run through december |
| aralık ayına kadar çalışıyorum |
i'm working until december |
| aralık ayına kadar devam eder |
continues through december |
| anlaşma 31 aralık 2013 tarihine kadar sürecek |
agreement will last until december 31, 2013 |
| aralık ayına kadar uzatıldı |
extended to december |
| aralık ayına kadar hazır olacak |
will be ready by december |
| ocaktan aralık ayına kadar |
from january until december |
| 31 aralık 2018’e kadar |
by 31 december 2018 |
| aralık ayına kadar |
till december |
| 200'e kadar bir aralık |
a range up to 200 |
| 29 aralık'a kadar buradayım |
i'm here until december 29 |
| 20 aralık 2012'ye kadar uzatıldı |
extended until 20 december 2012 |
| aralık ayına kadar muhasebe |
accounting up to december |
| 31 aralık 2011 tarihine kadar |
up to december 31, 2011 |
| eylül ayından aralık ayına kadar |
from september till december |
| bu direktifin 31 aralık 20'ye kadar ilgili sektörlerle ilgili |
of this directive on the sectors concerned by 31 december 20 |
| 130 ° 'ye kadar aralık |
pitch up to 130° |
| aralık ayından nisan ayına kadar |
from december to april |
| ocak 2012'den aralık 2014'e kadar |
from jan 2012 to dec 2014 |
| o yılın 31 aralık’ına kadar |
until 31 december of that year |
| güncellendi c.v. aralık 2013’e kadar |
updated c.v. to december 2013. |
| yaklaşık bu kadar |
about so long |
| yaklaşık ne kadar |
approximately how much |
| yaklaşık otuz yıl öncesine kadar |
until about thirty years ago |
| yaklaşık bir saat kadar |
for about an hour or so |
| yaklaşık bir yüksekliğe kadar |
up to a height of about |
| yaklaşık elli yıl öncesine kadar |
until about fifty years ago |
| yaklaşık bir buçuk saat kadar buradaydı. |
he was here an hour and a half approximately. |
| ne kadar büyürlersa o kadar sert düşer. |
bigger they come, the harder they fall, the |
| ne kadar çabuk o kadar iyi |
sooner the better, the |
| ne kadar büyük gelirlerse o kadar sert düşer |
the bigger they come, the harder they fall |
| kadar kadar |
up until |
| ne kadar erken o kadar iyi |
the sooner the better |
| ne kadar erken o kadar iyi |
the earlier the better |
| ne kadar uzunsa o kadar iyi |
the longer the better |
| ne kadar az o kadar iyi |
the less the better |
| ne kadar az olursa o kadar iyi |
the fewer the better |
| ne kadar kısa olursa o kadar iyi |
the shorter the better |
| ne kadar basitse o kadar iyi |
the simpler the better |
| ne kadar yakınsa o kadar iyi |
the closer the better |