| size haber vermek |
providing you with news |
size haber vermek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| size önceden haber vermek |
provide you with advance notice |
| size haber vereceğim |
i'll let you know |
| size haber verilecek |
you will be notified |
| size haber verdik |
we let you know |
| size haber veriyoruz |
we notify you |
| size en kısa sürede haber vereceğim |
i'll let you know as soon as |
| size haber verildi |
you are notified |
| derhal size haber vereceğim |
i will let you know immediately |
| size haber verebilir miyim |
can i let you know |
| size haber vereyim |
let me inform you that |
| en kısa sürede size haber vereceğim |
let you know as soon as |
| size haber vereceğiz |
we shall let you know |
| eğer size haber verilecek |
you will be informed if you |
| size haber vereceğiz |
we will provide you with notice |
| en kısa sürede size haber vereceğiz |
we'll let you know as soon as any new |
| size haber verildi |
you are notified that |
| aksi takdirde size haber verilecektir. |
otherwise, you will be notified |
| en kısa sürede size haber vereceğim |
l let you know as soon as |
| size haber verdim |
i'd let you know |
| size önceden haber vermeden |
without giving you advance notice |
| size haber veriyoruz |
we communicate you that |
| size haber verin |
let you guys know |
| aldığınızda tarayıcının size haber vermesi |
how to have the browser notify you when you receive |
| size her haberimiz olduğunda haber vereceğiz. |
will inform you each time we have news. |
| derhal size haber vereceğim |
shall provide notice to you promptly |
| takdirimize bağlı olarak, size haber vermeksizin |
in our discretion, without notice to you |
| haber yok iyi haber |
no news is good news |
| iyi haber kötü haber |
good news bad news |
| iyi haber yok haber yok |
good news no news |
| kiralamak, kiraya vermek, alt lisans vermek, ödünç vermek veya devretmek |
rent, lease, sublicense, lend or transfer |
| size rapor vermek |
reporting to you |
| size bilgi vermek |
provide you with information |
| size gönül rahatlığı vermek |
giving you peace of mind |
| size bilgi vermek |
provide you information |
| size rekabet avantajı vermek |
give you a competitive advantage |
| size değerli geri bildirim vermek |
give you valuable feedback |
| size esneklik vermek |
giving you the flexibility |
| size kısa bir genel bakış vermek için |
to give you a short overview |
| size rekabet avantajı vermek |
give you the competitive advantage |
| size genel bir bakış vermek |
giving you an overview |
| size hizmet vermek |
provide you with services |
| size cevap vermek |
provide you with a response |
| size kısa bir inceleme vermek |
give you a short review |
| size daha iyi hizmet vermek için |
to give you better service |
| size servisimizdeki değişiklikler hakkında bilgi vermek. |
to notify you about changes to our service. |
| size daha fazla bilgi vermek isterim |
would be to advise you further |
| size gerçek hastalığı vermek için. |
to give you the actual disease. |
| size detayları vermek |
providing you with details |
| size vermek istiyorum |
like to provide you with |
| size talimat vermek |
provide you with instructions |