bağlı oldukları bir şey

bağlı oldukları bir şey teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bağlı oldukları bir şey something upon which they depend

bağlı oldukları bir şey terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ilgili oldukları bir şey something they relate to
kime bağlı oldukları to whom they are due
bağlı oldukları upon which they depend
bağlı oldukları to which they are affiliated
bağlı oldukları döviz hizmetleri foreign exchange services where these are connected
bağlı oldukları which they are bound
bağlı oldukları on which their depends
bağlı oldukları which they were bound
bağlı oldukları yasalar laws they are bound to
ne şekilde oldukları bağlı olmaksızın irrespective of the manner in which they are levied
bağlı oldukları by which they are bound
sahip oldukları her şey all they have
sahip oldukları tek şey the only thing they had
söylemek zorunda oldukları şey işte here's what they had to say
oldukları tek şey the only thing they are
sahip oldukları her şey everything they owned
farkında oldukları herhangi bir bilgi any information of which they become aware
sahip oldukları herhangi bir iddia any claim they may have
oldukları başka herhangi bir çare ek olarak in addition to any other remedy to which they are
sahip oldukları bir hediye a gift they have in
oldukları gibi as they are
oldukları gibi as they become due
oldukları gibi as they were
oldukları gibi as they occur
oldukları gibi as they stand
oldukları gibi as they become
oldukları gibi as they may be
oldukları gibi as they happen
sahip oldukları gibi as they have
ilgili oldukları to which they relate
oldukları gibi the way they are
oldukları sürece as long as they are
ait oldukları yer where they belong
oldukları gibi as they exist
tıpkı oldukları gibi just as they are
sahip oldukları takdirde if they have
gönüllü oldukları zaman volunteered their time
oldukları gibi as they can be
oldukları halde even though they are
ait oldukları to which they belong
sahip oldukları they owned
oldukları gibi as they would
sahip oldukları they possess
sahip oldukları görünüyor they appear to have
oldukları gibi as they became
ilgili oldukları sürece insofar as they relate
oldukları gibi as they had
oldukları ölçüde to the extent they are
kim oldukları önemli değil no matter who they are
oldukları ölçüde to the extent that they are