ilgili oldukları sürece

ilgili oldukları sürece teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
ilgili oldukları sürece insofar as they relate

ilgili oldukları sürece terimi için benzer kelimeler ve anlamları
oldukları sürece as long as they are
oldukları sürece as long as they were
oldukları sürece long as they are
oldukları sürece as long they are
tabi oldukları sürece provided they are subject to
uyumlu oldukları sürece insofar as they are compatible
oldukları sürece insofar as they pertain
genel olarak bu bağlamda mevcut oldukları sürece. as long as they are generally available in this context.
oldukları sürece insofar as they exist
sürece sürece unless they involved
sürece dayanarak harekete geçmediğim sürece unless i have taken action in reliance on it
ilgili oldukları to which they relate
ilgili oldukları kadarıyla so far as they relate to
ilgili oldukları ölçüde to the extent they are relevant
ilgili oldukları to which they are related
ilgili oldukları bir şey something they relate to
ilgili oldukları ay the month to which they relate
özellikle ilgili oldukları gibi particularly as they relate to
ilgili oldukları ölçüde to the extent that they are relevant
ilgili olduğu sürece as far as it concerns
ilgili olduğu sürece insofar as it concerns
ilgili olduğu sürece as far as they are relevant
ilgili olduğu sürece insofar as it relates
ilgili olduğu sürece so far as it concerns
ilgili olduğu sürece so far as is relevant
ilgili olduğu sürece so long as the relevant
ilgili denetleme veya talimat vermedikleri sürece unless they have given supervision or instruction concerning
burada ilgili olduğu sürece in so far as it is relevant here
oldukları gibi as they are
oldukları gibi as they become due
oldukları gibi as they were
oldukları gibi as they occur
oldukları gibi as they stand
oldukları gibi as they become
oldukları gibi as they may be
oldukları gibi as they happen
sahip oldukları gibi as they have
oldukları gibi the way they are
ait oldukları yer where they belong
oldukları gibi as they exist
tıpkı oldukları gibi just as they are
sahip oldukları takdirde if they have
gönüllü oldukları zaman volunteered their time
oldukları gibi as they can be
oldukları halde even though they are
ait oldukları to which they belong
sahip oldukları they owned
oldukları gibi as they would
sahip oldukları they possess
sahip oldukları görünüyor they appear to have