sonradan alınan bir karar

sonradan alınan bir karar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sonradan alınan bir karar a subsequent decision taken by

sonradan alınan bir karar terimi için benzer kelimeler ve anlamları

sonradan alınan karar decision subsequently made
sonradan alınan mallar goods acquired subsequently
sonradan alınan subsequently taken
yeni işe alınan ve rehin alınan newly hired and rehired
alınan veya alınan mesajlar obtained or messages received
işten alınan net verim ve alınan mali faaliyetler net yield from work and financial activities received during
alınan herhangi bir karar any decision made
alınan herhangi bir karar any decision taken
bir toplantıda usulüne uygun olarak alınan karar resolution duly adopted at a meeting
tarafından alınan bir karar sonucunda as a result of a decision taken by
bu konuda alınan herhangi bir karar. any decisions taken in this respect.
herhangi bir karar veya alınan işlem için for any decision made or action taken
alınan karar decision taken
alınan karar decision rendered
alınan karar resolution adopted
alınan karar a decision made
alınan karar resolution taken
alınan karar judgment obtained
alınan karar decision adopted
alınan karar obtained judgement
alınan karar judgement obtained
alınan karar decision being made
alınan karar a decision taken
yönetim kurulu tarafından alınan karar resolution adopted by the board of directors
alınan karar decision held
alınan karar decision taken because
ilk etapta alınan karar the decision taken in first instance
alınan karar decision undertaken
alınan karar decision retained
alınan karar decision resulted from
hile ile alınan karar judgment obtained by fraud
alınan karar decision contained
uyarınca alınan karar decision taken in accordance with
karar hakkında karar herhangi bir mahkeme tarafından girilebilir judgment upon the award may be entered by any court
karar hakkında karar herhangi bir mahkemeye girilebilir judgment on the award may be entered in any court
özerk oturma izni veya başka bir karar vermeye karar vermek decide to grant an autonomous residence permit or another
sonradan akla gelen düşünce afterthought
sonradan afterwards
sonradan görme nouveau riche
sonradan eklenebilir retrofittable
sonradan subsequently
sonradan görme upstart
sonradan görme vulgarian
sonradan retrofitted
sonradan karıştırılan admixed
sonradan laterly
sonradan düşünülmüş an afterthought
sonradan as an afterthought
sonradan değiştirildi subsequently amended
sonradan gelen subsequential