bu yönetmelikte öngörülen önlemler

bu yönetmelikte öngörülen önlemler teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bu yönetmelikte öngörülen önlemler measures provided for in this regulation

bu yönetmelikte öngörülen önlemler terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ulusal mevzuat veya yönetmelikte öngörülen prosedür procedure provided for in national legislation or regulation
yönetmelikte yeşillikler greens in regulation
yönetmelikte yapılan değişiklikler amendments to regulation
yönetmelikte düzenlenen regulated in the regulation
yönetmelikte belirtilen set out in regulation
yönetmelikte verilmiştir provided for in regulation
yönetmelikte tanımlandığı gibi as defined in regulation
yönetmelikte yer alan contained in the regulation
yönetmelikte belirtildiği gibi as laid down in regulation
yönetmelikte on a regu
yönetmelikte belirtildiği gibi as provided for in regulation
bu yönetmelikte belirtilen laid down in this regulation
yönetmelikte belirtildiği gibi as provided in regulation
yönetmelikte yapılan değişiklikler changes to the regulations governing
yönetmelikte belirtilenler uyarınca pursuant to what is set forth in the regulatory
yönetmelikte saklı enshrined in regulation
öngörülen önlemler envisaged measures
öngörülen önlemler measures prescribed
öngörülen önlemler measures envisaged
öngörülen önlemler measures forecasted
öngörülen önlemler predicted measures
bu direktifte öngörülen önlemler the measures provided for in this directive
öngörülen önlemler envisage measures
öngörülen önlemler measures foreseen in
önlemler ve önlemler measures and safeguards
öngörülen envisioned
öngörülen foreseen
öngörülen aralık presphygmic interval
öngörülen pencere projected window
öngörülen stipulated
öngörülen provided for
kanunla öngörülen prescribed by law
öngörülen detaylar prescribed particulars
öngörülen birim kredi yöntemi projected unit credit method
öngörülen değer predicted value
öngörülen maliyet deemed cost
öngörülen büyüme projected growth
öngörülen tarih anticipated date
öngörülen satışlar projected sales
öngörülen tarih intended date
işbu sözleşmede öngörülen contemplated hereby
öngörülen ihlal anticipatory breach
mezuniyet için öngörülen prescribed for graduation
öngörülen bilanço projected balance sheet
öngörülen maliyet projected cost
öngörülen ders prescribed course
öngörülen hükümler provisions set forth
öngörülen gelecek envisioned future
öngörülen zaman prescribed time
öngörülen nakit akışı projected cash flow