üye devlet ve avrupa birliği düzeyinde

üye devlet ve avrupa birliği düzeyinde teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
üye devlet ve avrupa birliği düzeyinde at member state and european union levels

üye devlet ve avrupa birliği düzeyinde terimi için benzer kelimeler ve anlamları

avrupa ve üye devlet düzeyinde eylem european and member state level action
üye devlet düzeyinde at member state level
üye devlet düzeyinde eylem member state level action
üye devlet düzeyinde soruşturma organı investigative body at member state level
avrupa birliği düzeyinde at the european union level
avrupa birliği üye devletleri european union member states
avrupa birliği 27 üye european union 27 member
avrupa birliği birliği anlaşması european union association agreement
orta amerika-avrupa birliği birliği anlaşması central america-european union association agreement
herhangi bir üye devlet veya devlet ve ötesinde any member state or states and beyond
bir üye devlet tarafından veya devlet kaynakları aracılığıyla verilen herhangi bir yardım any aid granted by a member state or through state resources
avrupa üye devlet hükümetleri european member state governments
avrupa ve üye devlet european and member state
avrupa birliği devlet yardımı kuralları european union state-aid rules
avrupa birliği devlet bakanı secretary of state for the european union
milletler-avrupa ittifakı avrupa birliği union for europe of the nations-european alliance
üye devletler düzeyinde at member states level
üye düzeyinde at the member level
devlet düzeyinde state level
devlet düzeyinde at the state level
devlet düzeyinde at a state level
devlet düzeyinde hükümet state-level government
devlet düzeyinde mevzuat state-level legislation
devlet düzeyinde kavramı state-level concept
devlet düzeyinde şifreleme government-grade encryption
devlet düzeyinde kdv state-level vat
devlet düzeyinde hukuk state level law
devlet düzeyinde çevre state level environment
devlet düzeyinde kurulmuş established at state level
devlet düzeyinde zamana bağlı mevzuat incelemesi yapmak conduct a time-bound review of legislation at state level
devlet düzeyinde politika state-level policy
devlet düzeyinde kazanılmış vested at the state level
devlet düzeyinde gerekli required at state level
devlet düzeyinde tespit edilen durum situation established at state level
devlet düzeyinde rekabet state level competition
devlet düzeyinde bakanlık state-level ministry
devlet sekreteri düzeyinde at the state secretary level
devlet düzeyinde kontrol state-level control
avrupa düzeyinde at european level
avrupa düzeyinde european level
avrupa düzeyinde at a european level
avrupa düzeyinde on european level
avrupa düzeyinde on a european level
avrupa düzeyinde eylem için ortaklıklar geliştirmek developing partnerships for action at european level
avrupa düzeyinde at an european level
ulusal ve avrupa düzeyinde at national and european level
avrupa düzeyinde paydaşlar european level stakeholders
pan-avrupa düzeyinde at a pan-european level
avrupa düzeyinde karar vericiler decision-makers at european level
şu anda avrupa düzeyinde tartışılıyor is currently being debated at european level