| yazılı kanıtın alınmasından sonra. |
upon receipt of due written proof. |
yazılı kanıtın alınmasından sonra. terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yazılı bildirimin alınmasından sonra |
following receipt of written notice |
| kanıtın daha sonra sunumu |
later presentation of evidence |
| alınmasından sonra |
after receipt thereof |
| bir ihbarın alınmasından sonra |
upon receipt of a notice |
| böyle bir bildirimin alınmasından sonra |
upon receipt of such notification |
| alınmasından sonra |
following receipt thereof |
| faturanın alınmasından sonra |
after receipt of the invoice |
| malların alınmasından sonra |
after receipt of the goods |
| ihbarın alınmasından sonra |
after receipt of notice |
| alınmasından 2 gün sonra |
2 days after receipt |
| alınmasından sonra 30 gün içinde |
within 30 days after receipt |
| herhangi bir talebin alınmasından sonra |
upon receipt of any claim |
| ürünün alınmasından sonra |
upon receipt of the product |
| mektubun alınmasından sonra |
following receipt of the letter |
| numunelerin alınmasından sonra |
after receipt of samples |
| alınmasından sonra 14 gün içinde |
within 14 days after receipt |
| isteğinizin alınmasından sonra |
following receipt of your request |
| ilk ödemenin alınmasından sonra |
upon receipt of the first payment |
| alınmasından üç hafta sonra |
three weeks after receipt |
| ifadelerin alınmasından sonra |
after receipt of the statements |
| ödeme, faturanın teslim alınmasından hemen sonra yapılır. |
payment is due immediately upon receipt of invoice. |
| faturanın alınmasından sonra ödenecek. |
payable upon receipt of invoice. |
| alınmasından 3 gün sonra |
3 days after receipt |
| alınmasından sonra iş günü |
business days after receipt |
| tercümenin alınmasından sonra |
upon receipt of the translation from |
| malzemelerin alınmasından sonra |
upon receipt of materials |
| ödemenin alınmasından sonra |
following receipt of payment |
| evrakların alınmasından sonra |
after receipt of documents |
| alınmasından haftalar sonra |
weeks after receipt |
| kanıtın üzerine |
upon proof |
| kanıtın niteliği |
nature of evidence |
| senin kanıtın |
your evidence |
| daha fazla kanıtın ortasında |
amid further evidence |
| herhangi bir kanıtın duyulması |
hearing of any evidence |
| kanıtın amacı |
purpose of evidence |
| bu kanıtın sağlandığı ancak eklenemediği yerlerde |
where this evidence can be supplied but has not been include |
| mevcut kanıtın ağırlığı |
weight of available evidence |
| kanıtın bulunmaması |
lacking any evidence |
| kanıtın kapsamı |
the extent of evidence |
| ilgili kanıtın |
of evidence relevant |
| hangi kanıtın var? |
what evidence do you have? |
| kanıtın üzerine yatacağı |
the proof whereof shall lie on him |
| kanıtın temeli |
basis of the evidence |
| kanıtın yok |
you have no evidence |
| kanıtın gösterilmesi üzerine |
upon demonstration of evidence |
| kanıtın denenmesi |
trial of the evidence |
| kanıtın odak noktası |
focus of the evidence |
| bu kanıtın sağlanmasını gerektirir |
requires that proof is provided |
| senin kanıtın olur |
it becomes your proof |
| kanıtın yoksa |
unless you have evidence |